Son Dakika



Burada tam burada bir zeytin ağacı
Anladığımız dalların dibinde
Dolgun bir yaprak izi
Ansızın eskiyen kül
Bir rengin o çok bilinen yerinde
Bizlerin de görmeyi düşlediği

Biz rengi göremeyiz, ama renk bizi görür
Ve kalkar bize der ki:
-Kül ve kırlar bir arada durmasa
Birazdan başlayınca o gümüşten bağbozumu
Ve hep cenk kitaplarının satıldığı o haraç mezat

Kentim yok oldu, çocukluğum yok
Sevgi diye bir sözcük vardı yok oldu
Denizden kaçan o hırçın atlarla, köpüklerle
Koşturup duruyoruz nicedir

O gümüşten bağbozumu yok oldu

(Sincan İstasyonu, Ağustos 2012, sayı: 60)

Gerçekedebiyat.com

 

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)