Darbenin Sosyal Psikolojisi ve Toplumsal Travma / Turabi Yerli
Kuruculuk aynı zamanda bir bayrak yarışıdır. TC kurulurken Osmanlı üzerinden kendini tanımladı. Bugün de TC üzerinden tanımlanması kaçınılmazdır. Kurucu iddianın bayrak yarışı oluşu bir metafor değil. Haziran isyanında Türk bayrağı isyanın sembolü oldu. Bugün AKP darbeye karşı bayrağa sahip çıkıyor. Meşruiyetini bayraktan alıyor.
Sol ise bir dönem ele geçirdiği bayrağı kaybetmiş durumda ve sahip çıkamıyor. Oysa bayrak aynı zamanda bağımsız bir devlet olarak varlığın da simgesi. Sol bugün bağımsızlığa da sahip çıkamıyor.
Bağımsızlık ve cumhuriyet söylemi her sorunu çözmüyor ama her sorunun çözümüne giden yol bağımsızlık ve cumhuriyet söylemi olmadan kurulamıyor.
Bu yüzden alanlara ABD'ye NATO'ya AB'ye karşı bağımsızlık ve cumhuriyet söylemi ile çıkılmalı.
Cumhuriyetin antiemperyalizm, aydınlanma ve kamuculuk olmadan kurulamayacağını da unutmamalı.
DARBE GİRİŞİMİ... PSİKOLOJİ...
Bir taraf için durum çok netti. Kahramanları tehdit altındaydı ve kahramanın işaretiyle savunmaya geçtiler.
Kahramanlarının ölümünden çok korkmaktadırlar. Çünkü kahramanın savaştığı ejderha, yani kendi gölgeleri çok güçlüdür. Sokağa döken motivasyon, kahramanın yanında olma, kahramanla özdeşleşme çerçevesindedir. Bu tarafın merkezi dışında kalanlar için toplumun diğer kesimlerinde olduğu gibi ayakları altındaki zeminin kaybı korkusu ihmal edilmemelidir.
Öbür taraf için durum çok anlaşılmazdı. Her bir öbek, kendi rakibine, belki de nefret objesi haline gelmiş birine karşı eylem yapıldığını biliyor ama bir biçimde içgüdüsel olarak bu eylemi yapanların yanında yer almıyordu. PKK/HDP, CHP, MHP bunu bir fırsat olarak değerlendiremiyorlardı. Üstelik PKK/HDP, AKP/RTE ile savaşmak gerektiğini ve özellikle RTE'nin iktidardan uzaklaştırılmasın en önemli mesele olduğunu söylemesine rağmen bu süreçte hükümet karşıtı pozisyon alamamış ve darbenin karşısında olduğunu söylemiştir. FG kalemşörlerinin seçimlerde HDP'ye desteği bile HDP'nin FG yanında yer almasına yetmemiştir. Bu hiç bir şekilde demokratik yollardan yana olmayla açıklanamaz. Çünkü son bir yıllık süreçte bu yapının hangi kanlı sürecin parçası olduğu çok iyi biliniyor.
FG ile ilişkisi çok konuşulan kimi CHP'liler ve MHP'liler de darbe girişiminin yanında duramamıştır.
Bu durum, bu çevrelerin başarısızlığı görmeleri ile ilişkisi olsa bile kollektif bilinçdışının etkisini ihmal etmemek gerekir.
Toplumsal tabanları ayakları altındaki yapı yıkıldığında kendilerini hiç de iyi bir gelecek beklemediğini hissetmişlerdir. Bugün toplumsal bilinçdışı, yapının yıkılmasına karşı yapının korunması yönünde refleksler doğurmaktadır.
En "darbeci" olarak varsayılan çevreler ise bunun kendi darbeleri olmadığını anlamışlar ya da sezmişlerdir.
Nereden mi?
Mesela darbe metni "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları" diye seslenirken aslında geleneksel "Aziz Türk Milleti" söyleminin dışında olduğu bilinç düzeyinde farkına varmasalar da sezilmiştir.
Bunun dışında kalan cumhuriyetçi çevrelerde ise -istisnalar dışında- korku ve kaygı egemen olmuştur.
Cumhuriyetin tüm kurumları darmadağın olurken sokakları yine bu değerlerin çok uzağındaki kalabalıklar egemenlikleri altına almışlardır. Böylesi bir ortamda kendilerine yer olmadığı hissine kapılmış, umutsuzluk ve çaresizlik ile kaçma eğilimine girmişlerdir.
Bu çevreler darbenin en fazla travmatize ettiği çevrelerdir.
Darbe bu yönüyle de başarılı sayılabilir.
Ulus-devleti ortadan kaldırma hedefli bir darbe bu ulus-devleti ayakta tutabilecek tek söylem olan cumhuriyeti savunabilecek çevreleri ruhsal açıdan ezmiştir.Şimdi ruhu ezilmiş bu çevrelerin ruhu yeni bir kalıba dökülmek istenmektedir.
Bir taraftan bakıldığında son derece iyi gibi görülebilir. CHP'nin mitingindeki "Cumhuriyet" kelimesi yemdir.
Yutturulmak istenen demokrasi kavramı ile birlikte cumhuriyeti ayakta tutabilecek antiemperyalist, aydınlanmacı, kamucu ve yurttaşlık aidiyeti (mezhepsel, etnik, cinsel vb. kimlik aidiyetlerini değil) söylemin boğulmasıdır.
Bu söylenenler, bir mitinge katıldı diye insanların hemen bir kalıba dökülüvereceklerini iddia etmek anlamına gelmiyor. Ancak böylesi anlarda girilen yolların hemen farkedilmeyebileceğine ve zaman kaybına yol açabileceğine dikkat çekmeyi amaçlıyor.
Travmaya uğramış kesim her türlü batıl inanca, travmasını unutturacak her türlü hayale açık hale gelir. Buna erken müdahale etmenin önemine dikkat çekilmeye çalışılıyor.
Keşke, daha ilk günden birileri bu süreçte hareketlenen kimi insanların da karşı çıkamayacağı bir biçimde madem ABD ve FG patentli bir darbe girişimi o halde ABD üsleri kapatılsın, tüm askeri anlaşmalar feshedilsin, NATO'dan çıkılsın diyerek Bağımsızlık ve Cumhuriyet mitingi düzenleseydi. O zaman travmatize kesimler, sığınma ihtiyacını giderecek bir alan olarak bu mitingi görmezlerdi.
Turabi Yerli
http://yenikulvar.blogspot.com.tr/?view=sidebar dan alındı.
YORUMLAR