Çokluğun yalnızlığı ile söyleşi / Aytekin Karaçoban
Selim Esen'in hazırladığı Türkiye Yazıları Dergisi Şiir Antolojisi'nden harf sırasına göre yayınladığımız şairlerden Aytekin Karaçoban'ın şiirlerini yayınlıyoruz.
ÇOKLUĞUN YALNIZLIĞI İLE SÖYLEŞİ
Bu bulmacayı çözmek bilinci
aşılamaz dağ mı
gidip de gurbet eline
bir güzel sevip de gurbet elinde
seni unutmuş yar mı
sen bir yanda bir avuçsu
o bir yanda bir avuç kıraç toprak mı
ve bir arada
çok mu uzaklardasınız
Biliyorum
O çok uzak -içimizdeki- yerlerde
ölüm fermanlarımız yazılıyor
ayaklarımızın kaydı kayacağı uçurumun kıyısında
ninniler söyleniyor kulaklarımıza
hiç öpülmemiş kızların
tavşanlığına zorlanıyoruz
Düşün ki
başımızda kavak yelleri esecekken
sevinçli oğlaklar gibi
bulutlarla dolaşacakken
ölümü düşünmeye alıştırdılar bizi
o tomurcuk o körpe yaşımızda
burnumuzdaki çiçek
ta o zaman solmaya yüz tuttu
ta o zaman ağardı sakallarımız
Açıp da baksana dostum
beyninin kıvrımlarında taşıdığın
yüzlerce yıllık yolculuğun destanına
gör ki nasıl yazılmış bu destan
nasıl alınmış bunca yol
gör ki acımıyorlar senden önde gidenler
uzatmazlık etmiyorlar dost ellerini
gör ki bakar da kör
duyar da sağır
konuşur da ahrazsın
bilincin yılgınlığın kelepçesine takılı
bedeninle ürkekliğe tutsaksın
Çevir yüzünü hele bir
bak gözlerinin alabildiği yere / dinle
zaman ırmağının aydınlık aktığı yakada
şenlik var
gürül gürül akan coşku
ve daha güzel olması adına yaşamın
atılan adımların şarkısı var
eziksiz gülücükleriyle yanaklarında
geceye ışıldayan yıldızlar var
ve sırtımda dağlarca büyük yüküm
önümde dağlarca büyük acı
gözlerimde dağlarca büyük umut
şiirler yazıyorum bu yakada
Açıp da baksana dostum
beyninin kıvrımlarında taşıdığın
yüzlerce yıllık yolculuğun destanına
gör ki zifiri karanlık bir odada
duvardaki çatlaktan sızan ışığa yönelen
çiçekler gibiyiz
gör ki
durma öyle birbaşına köşende
(Sayı:28, Temmuz 1979, s.9)
KALABALIK ORTASINDA
KALABALIKLA KAYNAŞMAYANIN
ŞİİRİDİR
İşte kalabalık ortasındasın
üstelik bu koca akarsuyun
küçük bir damlasısın
gözüne ilişen göz
alış-verişte parana uzanan el
bedenine çarpan reklam ışıkları
hepsi sana
sen onlara yabancı
yalnızsın
En doyumlu anında zamanın
bir kara kurtçuk kemiriyor düşünceni
kuşkunun mengenesinde sıkılıyorsun
anlamsız bir ses yığını oluyor şarkılar
yalnızsın
Esrar mı çekeceksin
saymaya mı başlayacaksın bitirdiğin kadehleri
terk edilmiş bir yel değirmeni sanıp kendini
kollarındörtbir yana açık
seni döndürecek yeli mi bekleyeceksin
Ne ben gördüm ne başkaları
yüreği atmayanın yaşadığını
ne ben gördüm ne başkaları
Sisyphos’un kayayı doruğa ulaştırdığını
hem ben gördüm hem başkaları
aynı ateşle kaynaşmanın
neler yaptırdığını
(Türkiye Yazıları, sayı:30, Eylül 1979, s.25)
AYTEKİN KARAÇOBAN KİMDİR?
(1958-63 yaşında),Kırşehir’de doğdu. Diyarbakır Dicle Üniversitesi, Fransız Dili ve Eğitimi Anabilim Dalı mezunu. Aynı fakültede iki yıl araştırma görevlisi olarak görev yaptı. 1988’de Fransa’ya yerleşti, “Fransız Direniş Şiiri” adlı tezi ile yüksek lisansını tamamladı. Şiirleri, şiir çevirileri ve yazıları; Akdeniz, Amida, Dize, Düşlem, Edebiyat ve Eleştiri, Edebiyat 81, İzlek, Kavram ve Kargaşa, Pencere, Poetik’us, Promete, Sanat Rehberi, Sombahar, Su, Şiir-lik, Şiir Odası, Türkiye Yazıları, Yapıt, Yarın, Yazın, Yeni Biçem, Yeni Türkü, gibi dergilerde yayımlandı. Eserleri şöyle: Pablo Neruda’yla Söyleşi (1995), Ben Gülün Kardeşiyim (1985), Anlık Görüntüler (1998), Kavuşma Tadında (2000). Halen Fransa’da yaşıyor.
Gerçekedebiyat.com
YORUMLAR