Ve biz geleceğiz bir gün, biz ikimiz

İki kardeş

Duracağız

Fotoğrafımızda durduğumuz gibi

Benim ellerimde kelepçe

Yüzümde yapay bir gülüş

            (Kelepçeyi yadırgamanın gülüşü belki

            İlk kez olduğu için

            Sonra alıştım

            Ve unuttum sonra kelepçeyi

                                               Bileklerimde)

Senin yüzün

İçerde olmamın ve umudun arasında

Ve ilk yıllarında delikanlılığın

Gülüşü

Senin elinde sigara

O hiç sönmemiş gibi duran

                        Hemen her fotoğrafında

Ankara Adliyesinde / İkinci Ağır Ceza

                        Mahkemesinin kapısında

 

Ve biz

Gene duracağız bir gün

            (Böyle istiyorum öldüğüm zaman

            Eğer bir cesedim olursa taşınacak)

Tabutumun önünde

Biz ikimiz

İki kardeş

Yan yana ve omuzomuza

Fotoğrafımızın ardında ben

Sen önde

Yüzümüzden eksilmemiş olan gülüşümüzle

 

Ve bir gün geleceğiz biz, biz ikimiz

Kuytularında yurdumuzun

Gecelerinde

Yeni düşmüş yıldızlar gibi

Kentin kucağına ya da kıyılarına

Emeğin faizden ucuz olduğu can

Ya da vardiyasından dönen işçinin pazarına

Kuytu sokağına

Geleceğiz bir gün biz ikimiz

 

Ve biz geleceğiz bir gün, biz ikimiz

İki kardeş

Yan yana ve omuzomuza

Bileklerimizde

Kitaba ve düşünceye vurulu zincir

-le

Taşıdığımız

Kitabı, özgürlüğü ve umudu

Göklerinde

Alanlarında gibi yurdumuzun

Ilık nisan güneşini

İçerken yapraklar

Eriyen karın altından topraktan

İnce dal uçlarından ağaçların

Yürüyen kalabalığın içinden…

(Türkiye Yazıları, Sayı: 56, Kasım 1981, s.4)

MUZAFFER İLHAN ERDOST KİMDİR?

(1932-2020), Tokat Artova’da doğdu. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi mezunu. Pazar Postası’nı yönetti, Ulus gazetesinde çalıştı. Açık Oturum Yayınları’nı, Sol Yayınlarını kurdu ve yönetti. Şiir, öykü, deneme ve eleştiriler yazdı. Yazılarında, toplumsal sorunlar, Türkiye, Osmanlı tarihi, tarım, faşizm ve demokrasi konularına daha ağırlıklı eğildi. Kardeşi İlhan Erdost’un 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra Mamak Askeri Cezaevi’nde dövülerek öldürülmesinin ardından, adına kardeşi İlhan’ın adını ekleyerek, “Muzaffer İlhan Erdost” ismini kullanmaya başladı. Sol-Onur Yayınları’nın sahibi ve yönetmeni olan Erdost, Türk şiirinde Garip Akımı’ndan sonra ortaya çıkan İkinci Yeni akımının isim babasıdır. 1999’da Türkiye Yayıncılar Birliği Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülünü kazandı. Türkiye İnsan Hakları Kurumu (TİHAK)’nun girişimci ve kurucu üyesi olan Erdost’un eserleri şöyle: Türkiye Sosyalizmi ve Sosyalizm (1969), Türkiye Üzerine Notlar (1970), İlhan İlhan (1981), Kapitalizm ve Tarım (1984), Osmanlı İmparatorluğu’nda Mülkiyet İlişkileri (1984), Bilim ve Yazın Arasında (1984), Şemdinli Röportajı (1987), Demokrasi ve Demokrasi (1989), Havada Kalan Güvercin (Şiir, 1990), Ey Karanlık Mavi Güneş (Öykü, 1990), Adam İçin Türevler (1990), Ulus, Uluslaşma, Demokratikleşme (1991), Bir Fotoğrafa Altyazı-İki 7 Kasım (1991), Üç Şair-Nazım Hikmet, Cemal Süreya, Ahmed Arif (1994), Kanı Kanla Yıkamak (1994), Faşizm ve Türkiye, 1977-1980 (1995), Türkiye’nin Yeni Sevr’e Zorlanması Odağında Üç Sivas (1996), İkinci Yeni Yazıları (1997), Küreselleşme ve Osmanlı “Millet” Modeli Makasında Türkiye (1998), Pandora’nın Bir Başka “Kutu”su (2000), Türkiye’nin Kararan Fotoğrafları (2003), Sosyalizmi Seviyorum (2007), Türkiye 2009 (2009).  

Gerçekedebiyat.com

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)