Son Dakika

kadro-hareketine-sosyalist-gozle-bakmak-508008.webp


Kadro, Ocak 1932-Ocak 1935 tarihleri arasında aylık fikir dergisi olarak yayımlandı. Kurucuları Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Şevket Süreyya Aydemir, Vedat Nedim Tör, Burhan Asaf Belge, İsmail Hüsrev Tökin gibi önemli isimlerdi. Bu isimlere ek olarak Mehmet Şevki Yazman da dergiye 13. Sayısından itibaren katkı vermeye başladı. Derginin izlediği iktisadi devletçilik politikası nedeniyle dergi kurucuları ve dergide yazanlar kadrocular olarak adlandırıldılar. Kadro dergisinin ilk sayısı 23 Ocak’ta yayımlandı. Derginin kurucuları arasında olan Burhan Asaf Belge, İsmail Hüsrev Tökin, Vedat Nedim Tör, Türkiye Komünist Partisi kökenliydi. Kadrocular bu gerekçeyle ideolojik olarak Marksist ideolojiye sahipti, izledikleri ekonomi politika da Marksist nitelikli bulunduğu için dönemin başbakanı Recep Peker tarafından Kemalist ideolojiyi değiştirmek istemekle suçlandı. Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Tiran elçiliğine atanması derginin de sonunu getirdi. Kadro, Ocak 1935’de, 36. sayısıyla yayın yaşamına son vermek zorunda kaldı.

CUMHURİYET İDEOLOJİSİNİ VE TÜRK DEVRİMİNİ TABANA YAYMAK  

Kadro’da bu yazarlar dışında Falih Rıfkı Atay, İsmet İnönü, Behçet Kemal Çağlar, İbrahim Necmi Dilmen, Ahmet Hamdi Başar, Eflatun Cem Güney gibi bilinen isimlerin yanı sıra Tahir Hayrettin, Münir İriboz, Mehmet İlhan, Şakir Hâzım, Mümtaz Ziya, Neşet Halil, Abdurrahman Şefik, Hakkı Mahir, Mühendis Nazir, Dr. Muhlis Etem, Mansur Tekin’i de görmek olası. Dergide İngiliz sanayici Henry Ludwig Mond, Fransız iktisatçı M. Henri Eyraud’un Türkçeye çevrilmiş birer makalesi ile Nazizm karşıtı sağcı nitelikli Alman Die Tat dergisi yayın yönetmeni Hans Zehrer’le yapılan bir röportaj da yayımlandı. Kadro yalnızca ekonomiye ilişkin yazıların yayımlandığı bir dergi değildi. Ekonomi ağırlıklı olmakla birlikte politik, yazınsal, tarih, uluslar arası ilişkiler konusunda da yazılar yer aldı.

Hiç kuşku yok ki Kadro dergisinin asıl amacı, genç Cumhuriyet’in ideolojisini ve Türk Devrimini tabana yaymaktı. Nitekim Mustafa Kemal Atatürk, Ekim 1933 tarihli özel sayıda Cumhuriyet’in 10. Yıldönümü nedeniyle dergiye verdiği kısa demecinde Kadro’nun çıkış amacını “Hatırlıyorum ki, Kadro intişar ederken maksadının Türk milletine hâs meslek ve metodun millet ve memlekette teessüs ve inkişafına hizmet olduğunu yazmıştı. Kadro’ya bu maksadında geniş muvaffakıyet temenni ederim” sözleriyle vurgular.

Şevket Süreyya Aydemir, 23 Ocak 1933’de Kadro’nun ilk sayısında derginin amacını, “Türkiye bir inkılâp içindedir. Bu inkılâp kendine prensip ve onu yaşatacaklara şuur olabilecek bütün nazarî ve fikrî unsurlara maliktir. Ancak bu nazarî ve fikrî unsurlar inkılâba ideoloji olabilecek bir fikriyat sistemi içinde terkip ve tedvin edilmiş değildir. Gerek millî mahiyeti gerek beynelmilel şümul ve tesirleri itibarile, tarihin en manalı hareketlerinden biri olan inkılâbımızın, zatinde mündemiç bu ileri fikir ve prensip unsurlarını, şimdi inkılâbın seyri içinde ve onun icaplarına uygun bir şekilde izah işi, bugünkü Türk inkılâp münevverliğine düşen vazifelerin en acil ve en şereflisidir. (…) Cihanın bin bir çeşit hadisata gebe olan bugünkü esrarengiz gidişi içinde, mukadderatını kendi inkılâbının mukadderatına bağlayan inkılâp neslimizin muhtaç olduğu inkılâp şevkini her zaman uyanık tutmak ve inkılâbımızın bir bakışta idrakimizi durdurur gibi görünen coşkun ve mürekkep cereyanına daima hâkim kalabîlmek için, onun prensiplerini hududu muayyen kriteryumlar şeklinde bilmeye, benimsemeye ve benimsetmiye mecburuz. Kadro bunun için çıkıyor” diyerek açıklar.

KADRO DERGİSİ VE İKTİSADİ DEVLETÇİLİK  

Şevket Süreyya Aydemir, ‘İnkılap ve Kadro’da, Kadro Hareketi’nin gelişigüzel olmadığını söyler. Aydemir’e göre Kadro, Türk Aydınlanması içinde en ileri unsurların, en ileri fikirlerin oluşması için vardır. Aydemir “İnkılap, milletin en ileri ve en duygulu unsurlarını toplayan azlık, fakat disiplinli bir kadronun idaresinde temsil olunur” görüşüyle de Platon’un Devlet yönetimi için filozoflardan ve bilgilerden oluşan seçkin devlet anlayışına yakınlaşır.

Hiç kuşku yok ki, iktisadi devletçiliğe ve Kadro Hareketi’ne bugünden bakmak, hareketin ortaya çıktığı süreçteki sosyo-ekonomik olgulara farklı bakış açısı sunuyor. Kadro Hareketi Birinci Dünya Savaşı’nın yıkıcı etkilerin İkinci Dünya Savaşına devredildiği, 1929 ekonomik krizinin evrensel krize dönüştüğü sürecin etkilerinin yoğun bir biçimde duyumsandığı bir süreçte ortaya çıktı. Tanzimat’ın yanlış ve çarpık Batılılaşması, cumhuriyet’in kurtuluş felsefesini ortadan kaldırmak, sömürüyü Batılılaşma olarak çekici kılmak için kullandı. Emperyalistler aynı oyunu başka biçimde oynamaya başladılar ve bu kez cumhuriyeti fırsata çevirmeye çalıştılar. Yoksul halkı emperyalist güçlerle, silahlarla soymaya çalışıyorlardı, şimdi yine soymaya çalışıyorlardı ama bu kez ellerinde sermayeleri vardı. Genç cumhuriyet bu oyundan yengiyle çıkabilmek için yeni ve çağdaş bir bilinç ve ideoloji ortaya kayması gerekiyordu. Yetersiz bile olsa Kadro Hareketi bu bilincin ilk aşamalarından biridir.

Ne var ki bugün geldiğimiz nokta, Kadro Hareketin’in çok gerisinde, Ortaçağ karanlığı içinde!

Halit Payza
Gerçekedebiyat.com

 

ÖNCEKİ YAZI

Benzer İçerikler