Son Dakika



TERİNE AL KAN

 

Çiçek mi

bahçe bahçe büyüyen

deniz mi

dalga dalga yürüyen

yaşanmamış zamanların içinden

sıcak yağmurların ağladığı geceye

okyanus mavisi giysilerle fırlamış

öfkelerden örülmüş ağ

sevgilerden yoğrulmuş ağ

işçiler mi

işlik işlik,

köylüler mi

toprak toprak,

yosunlaşmış özü kanlı zamanı

lime lime parçalayan

parça parça sürüyen?

 

Tutamaz artık mermiyi kovan

nasıl da

arzuyla çekilmiş tetik

çok yenildik

eşitsiz dövüşler içimizde kanlı yara

çok ezildik

tarih tanık

ulu ırmaklar gibi akmış zaman

susan biz olmuşuz düğümlü acılarda

sustukça yitirten

yitirdikçe kanayan! …

 

Düğün mü bu

bayram gibi çocuksu,

bayram mı bu

grev gibi buruksu,

ordu değil

asker değil

göç değil,

fabrika işçisi

gül yetiştiricisi

çımacı uzak ve efsunlu denizlerde belki

belki atölyede balyozu vuran

ışık yumağı sabır süzgeçlerinden

kor yumağı, ateş yumağı

bir Mayısta

İstanbulda

kutsal terine al kanını katıp

o karanlıkları zorlayan! …   

(Türkiye Yazıları, sayı: 20, Kasım 1978, s.11)

 

SOLUK ALIYORSUNUZ

 

Gün büyüyor, uzar gölgeler

kandıramaz bu ürpertili yalnızlık

çekip götürmez ki,

            durursunuz

ağacın bozkırda tek başına

bulutun bir maviye asılıp kalması gibi

durursunuz,

eşlik etmez yaşamın çılgın çağrısı

yakın gülücükler soğuk

sıcak sözcükler suda yitik çakıl taşları

            durursunuz

boşlukta bir

aka bulaşmış anlamsız kara,

zemberek boş

akrep suskun

şaşkın at

ihtiyat at

            ne dağ

            ne sürü! …

bu nasıl el

sizin eliniz,

bu nasıl göz,

sizin gözünüz,

köpek üren yer uzak değil

aha burası,

duman tüten yer yakın değil

işte orası,

nerdesiniz

kime dönük yüzünüz?

 

Deştim

            iğneledim yaraları

            kestim bıçak bıçak

            inceledim yaraları

ad koydum düşüncenin aydınlığında

“bencillik”tir en hayını görünmez

“yalnızlık”tır en düşmanı bilinmez

            siz bunları

            nerden aldınız?

Acılarda kırgın değil

esenlikte duyarlı

kuşlar gibi değil

            beni zorlama

böcekler gibi değil

            beni horlama

arı kovanı

Arı kovanı! …

 

Atın o örtüleri yakışmıyor

uzak dursanız da enlem bu

gizlemiyor sığınılmış kuytular

kaçamıyorsunuz,

yalnızlık hastaları biliyorum bu çıkmaz sokak

kabuk örüp bencilliği kuranlar

            biliyorum bu çıkmaz sokak

            soluk alıyorsunuz belki

yaşamıyorsunuz! … 

(Sayı: 24, Mart 1979, s.22)

 

KÖR KURŞUN

 

“Suyu bıçakla” diyorlar

bıçaklayamıyorum

“çocuğu öp” diyorlar

kıyamıyorum

ayaklarım çok süren yangınlarda dağlandı

ellerim benden uzak

bulamıyorum

 

Bu kara göl

bu karınca

bu ağaç

sisli ağlayışlarla

hıçkıran kıraç

“dur” diyor donuk donuk

oysa

kendiliğinden düşmedi tetik

istesem de

kalamıyorum.

 

Bin yıldır kucak kucağa

bin yıldır uzun adımlarla kostak

yokluk mu diyorsunuz bu kıskaca

acı mı

al yuvarlarında ince ipek

yuva kurmuş kanımın

nerden gelir bu kör kurşun

nere gider bu kör kurşun

bilemiyorum!..

(Sayı: 40-41, Temmuz-Ağustos 1980, s.32)

KEMAL BAYRAM KİMDİR?  (1934-1992)

Konya/Çumra Apasaraycık köyünde doğdu. Asıl adı Kemal Bayram Çukurkavaklı'dır. 11 yaşında İvriz Köy Enstitüsü Uygulama İlkokulu’na girdi. Yazdığı bir şiir yüzünden Haruniye Düziçi Köy Enstitüsü’ne tasdikname ile gönderildi. Düziçi Köy Enstitüsü’nde 17 yaşındayken yargılandı ve tutuklandı. Konya/Çumra ve Adana/Bahçe Cezaevlerinde yattı. Çıkışta Adana’da kahve ocağında garsonluk ve değişik işlerde çalıştı. Adana Bugün Gazetesi’nde ve Tan Matbaası’nda düzeltmen, Dolmuş dergisinde yönetici, Pazar Postası’nda redaktör, Taş ve Akşam gazetelerinde çalıştı. İstanbul Gazetesi’nin Adana ve Ankara büroları yöneticisi oldu. 1968’de Ankara’da Yeni Gün Gazetesi’ni kurup yayınına başladı. Şiire 13 yaşında başladı. Farklı ödüller aldı. Bazı eserlerini “Kemal Bayram” imzasıyla yayımladı. Gezi kitaplarıyla 1983’te Evliya Çelebi Ödülünü aldı. Şiirleri, çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlandı. Yayımlanmış on beş kitabı var. Eserlerinden bazıları şöyle: Biri Yer Biri Bakar (1974), Sabahattin Ali Olayı (1976), Düşe Kalka, Erken Öten Horoz (1977 şiir), Bir Kök Bir Damar (1977 şiir), Sibirya Şafağı (1978), Lenin’in Ülkesi (1978), İpek Yüzlü Çin, Çin İzlenimleri, Mezopotamya Irak Gezi Notları, Nar Dalında Çatlar (1978 şiir), Emek Kartalları (1980), Al Senin Olsun (1984 şiir), Mihrican (1988 şiir), Mevsimsiz Pembe (şiir).

Gerçekedebiyat.com

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)