Kırgizistan / Ertuğrul Taylan
Meşhur Fransız yazarı Aragon' a göre 'dünyanın en güzel aşk hikayesi' olan Cemile adlı romanın yazarı Cengiz Aytmatov, Kırgızların övünç kaynağıdır.
İlkokul devresinden, ikinci sınıftayken bayramlarda okuduğum, 19 Mayıs başlıklı bir şiir var, ezberinde. Bir de, aşağıdaki iki mısra: "Bozkırlarda vahşi yeller eserken Isığ (Issık) Göl'e geçmeden önce, Kırgız tarihine bir göz atalım. M.Ö. II. yüzyılda Yenisey Irmağı'nın yukarı kısımlarında yaşayan Kırgızlar, M.S. I. yüzyılda Hunların idaresinde görülmektedir. Hun İmparatorluğu yıkılınca, M.S. IV. yüzyılda bağımsız bir devlet kurmuşlardır. VIII. yüzyılda Uygurların idaresine giren Kırgızlar, IX. yüzyılda, tekrar bağımsızlığa kavuşmuşlar. Kırgızlar, XIII. yüzyılda Moğollar'ın, 1860-1880 arasında da Ruslar'ın yönetimine girmiştir. 1991'de Sovyetler dağılınca da, bağımsızlığına kavuşmuşlardır... Kırgız kelimesinin anlamı, "boyun eğdirilemez, öldürülemez erkek"tir. Kırgızlar kendilerini safkan Türk saymakla birlikte, "Türk" adıyla anılmaktan hoşlanmazlar. Ancak, yukarıda özetlediğimiz tarihçeden, son iki bin yılda, ancak birkaç yüz yıl bağımsız yaşayabilmiş oldukları anlaşılmıştır. Kırgızistan'ı, 1990'ların ortalarında bölgeyi gezen Prof. Orhan Kural'ın kaleminden, özet halinde aktaralım. Orta Asya'nın doğu tarafında, Altay-Tanrı dağları bölgesindeki Kırgızistan'ın yüzölçümü 200 000 kilometre kare, nüfusu da 4,5 milyondur. Başkent Bişkek'in nüfusu ise bir milyon. Nüfusun yaklaşık yarısı Kırgız, % 26'sı Rus, %12'si Özbek olup gerisi Kazak, Uygur, vb. cemaatlerden oluşur. Halk, ovalar ve vadiler ile geniş yaylalar arasında göçebe bir hayat sürmektedir. Ekonominin temeli hayvancılıktır. Orta Asya Türk cumhuriyetleri içinde, petrol ve doğalgaz kaynağı olmayan tek ülke burasıdır. Dağlık bölgesinin yılın altı ayında kar ve buzlarla kaplı olduğunu, sıcaklığın yazın (+40) kışın ise (-40) dereceye düştüğünü belirtelim. Depremlerin karayollarını yarıp trafiği zorlaştırdığını, bizdeki gibi enflasyon canavarı olduğunu da. Bişkek'te "1 filarmoni orkestrası, 2 senfoni orkestrası, 10 tiyatro, ve birçok müze" ve 10 üniversite vardır. Bişkek'teki hırsız ve soygun çeteleri, bizde olduğu gibi "ithal" olmayıp yüzde yüz "yerli ve milli" dir. Yani fakirlik ürünüdürler. Kırgızların Manas Destanı, "bir milyon dizesi" ile "dünyanın en büyük destanı”dır. Tarihi "IX. yüzyıla kadar" inen destanda, şehzade Manas'ın Çinliler’le savaşları anlatılır. "Şaman geleneklerine" bağlı olan "Kırgız yaşamının etnografik ve sosyolojik tüm yönlerini" de. 1950’de, Destanın "1000. yılı" kutlanmıştır. Kutlamalarda "Manas operaları sergilendi, akademik seminerler düzenlendi. At üstünde güreş gösterileri de yapıldı." Meşhur Fransız şairi Aragon'a göre "dünyanın en güzel aşk hikayesi" olan Cemile adlı romanın yazarı Cengiz Aytmatov, Kırgızların övünç kaynağıdır. Geçen on yıllarda, Aytmatov'un Al Yazmalım adlı romanını keyifle okumuştum. Bu yaz da, Cemile'yi okuyacağım. Gelelim Issık (Isığ) Gölü' ne. Tanrı Dağları bölgesindeki Issık Gölü, "dünyanın ikinci büyük dağ gölü" dür." 1700 metre irtifada olan Göl'ün derinliği 720 metre"dir. "Bir dağ gölü olmasına karşın, su sıcaklığı normalin 5 derece üzerinde"dir. Zaten Issık'ın Türkçe anlamı "Sıcak Göl" dür. "Bölge iklimini de yumuşatan" göl, çevresi "kaplıcaları ve plajlarıyla büyük bir tatil merkezi görünümünde. Her tarafa küçük evler yapılmış. Burada, her ulustan insanlara rastlamanız mümkün. Etrafı yemyeşil ağaçlarla çevrilmiş. Burası insana ömür boyu kalmak arzusu veren ender yerlerden biri, hiç kuşkusuz. Ayrılmakta o kadar zorlanıyorum ki." (1) (1) Bir Gezginin Dünyası, Orhan Kural, 1996, İstanbul Ertuğrul Taylan
Isığ Göl'de çadır kuran biz vardık."
Gerçekedebiyat.com
YORUMLAR