Gerçek Edebiyat

"Kadını erkekten ayıracak bir şey yoktur birbirine eşit olan ayrılamayacak olanlar vardır.  Biyolojik ayırımlar vardır ama bu yapay ayırımlardır imgesel ayırımdır. Bu bizim imajımızda vardır." diyen Psikiyatrist Dr. Mutluhan İzmir, 'Büyük Öteki'nin nesne a ile İmgesel ilişkisi' sunumunda kadın cinayetlerine de sözü getirerek, "Ne erkek ne kadın yüceltilmemeli. Terazinin bir tarafı kaçırılınca kötü şeyler oluyor. Köylerde kadına yönelik şiddet yok. Orada her iki tarafın da birbirine bakışı eşit, sağlıklı ve tatminkar. Orada kadının iş gücüne ihtiyaç var. Kadının iş gücüne katılmadığı kasabalarda kentlerde başlıyor sorun. Buradaki psikolojik sorun bireyin özelinde anlaşılacak bir şey değil. Toplumsal bir fenomen... Kadına topluma nasıl bir rol verildiğiyle ilgili. Kadın toplumda kendini sağlıklı bir konumda görse çocuğunu daha iyi yetiştirecek... Burada bilinç dışı eninde sonunda devreye giriyor." dedi.

Feministleri ve "cinsiyetçi" kavramının peşinden gidenleri ürkütecek ve kızdıracak nitelikteki değerlendirmelerinden birinde İzmir,  "Kadın cinayetleri anneye olan bağımlılığı gizlemeye yönelik davranıştır. Bir yandan da annenin oğlunu başka bir kadına kaptırmasının sonucunda yaşadığı duygusal tepkide seni elimden alan o kadını ortadan kaldır eylemini öznenin bilinç dışında duyuyor olması ve bu komuta uyuyor olmasıdır. O noktada annenin söylemini kendi söylemi olarak anlayan özne ortaya çıkıyor..." saptamasında bulundu.

"Kadının toplumu dışlayan bir egosu var. Şairlik sanat zenginlik vs. Bütün bunlar o egoyu gizlemek için tekrarlamalardır. Aslında ortada bir şair yok;  varmış gibi değerlendiriyor. Daha kabul edilebilir bir şeyi kendisini gizlemek için bulmuş." diyen Dr. Mutluhan İzmir, "Erkekler annelerinin kahramanı olup bir cennet yaratmaya çalışıyor. Orda bilinç artık sağlıklı düşünme yeteneğini kaybediyor... Sağlıklı olmak için kimin bilinçdışında kalmışsak ondan kurtulmak lazım." diyor.