Ustası olacağız işimizin / Murtaza Vural
Türkiye'de 70'li yıllarda yayınlanmış Türkiye Yazıları dergisindeki şairlerin şiirlerini kronolojik sırayla yayınlamaya devam ediyoruz. 'Proleter şair' Murtaza Vural'ın tertemiz şiiri, kaybettiğimiz gerçek şiirin de örneğini veriyor.
                                         Çırağız her birimiz             bir iş yerinde çalışıyoruz kir pas içinde tan atanda             başlıyoruz işe gün batanda             bırakıyoruz işi yıllardır görmeden güneşi   Hasretiz sıcaklığına güneşin sabah uykularına hasret ustası olmak için işimizin takmak için kolumuza             altın bileziği katlanacağız bunlara yaşımız küçük olsa da solsa da gülümüz             yaşamın baharında   İlk işimiz açmak dükkânı silip süpürmek ortalığı duymaktansa küfürü yemektense tokadı üretime hazır etmeli çırak patron gelene kadar dükkânı   Çekiçler çıkarılmalı sudan maskelerin camı silinmeli kovulmak istemiyorsak eğer patronun aradığı eline gelmeli   Çay söyle             kahve getir kaynak çapaklarını taşla demir kırpıntılarını toplayıp             bir kenara koy takımları yerli yerine diz             elimizden önce             nasırlaştı ensemiz             ahi evrandan bu yana             daha dolmadı mı çilemiz   Bizim için eti senin kemiği benim dendi köleliğimiz bu sözlerle perçinlendi   Büyüyoruz küfür duya duya tokat yiye yiye suyu zehir bıçaklar gibi             bilenerek   Büyüyoruz yaralı parmaklarına işeyerek             birbirimizin nakış nakış işleyerek demiri ayva sarısı             meneviş rengi susuzluğa doyurarak çeliği ustası olacağız işimizin ve sahibi de sabahları açan çiçeklerimizin   Hınçla dolu yüreğimiz altın bileziği kölelik zinciri yapanlara üretene düşman tüketene arsızca tapanlara   Yumruklaşıyor nasırlaştıkça elimiz bugün sizin ama yarınların sahibi biziz   Kardeşlik fidanları dikeceğiz dünyanın bütün bahçelerine meyve yüklü olacak dört mevsim en güzel dünyayı armağan edeceğiz bizden sonra gelecek çocuklara       (Türkiye Yazıları, sayı: 26, Mayıs 1979, s.28)   Sana bu satırları Grev çadırından yazıyorum Dışarıda bıçkın delikanlılar Davulun sesine uydurarak ayaklarını Mendil yerine kullanarak                         Pankartlarını Coşkuyla halay çekiyorlar Bugün bir yılını doldurdu                         Grevimiz 310’dan tek fire vermedik Bilgi Cesaret Azimle bileniyor Ve de dünyaya umutla bakışımız                         Katmerleşiyor Dahası var Sıkı tut yüreğini Gönlün hoş olsun Ektiğin tohumlar yeşerdi Ve senin dediğin gibi Koca bir beze yazılarak             bir boydan             bir boya fabrikanın içine girdi Bir tarafta senin sözlerin Öbür yandan koca bir resmin “partisiz mücadele olmaz Bütün ülkelerin işçileri birleşin” Heyyt be heyyt Yürüyoruz gösterdiğin yoldan Üstüne üstüne karanlığın Kırpılmış demir parçaları gibi Duruyoruz boğazlarına burjuvaların Bir de şu var Niçin kavga ediyoruz Bu grev öğretti bize Heyyt be koca ustam Yol gösteren şaşmaz pusulam Yuva yapmış                         Yüreğim üstüne Kırmızı gagalı                         Beyaz kuş Bense ardındayım namlunun Bir de doğrultu çizdim hedefe Sol gözüm kapalı Sağ gözüm açık   İşaret parmağım tetikte Defne dalını Karanfili de seviyorum Türkü söyleyip Şiir de yazıyorum Güneşli günlerimiz için   Of be ustam of Yüreğim kabarıyor Kan çanağı gözlerim Pusuda karanlığı sevenlerin namlusu En coşkulu günümüzde Ölüm kusuyor üstümüze İşte profilo İşte bir mayıs Kanlı Pazar Sen mezarında rahat uyu Bıraktığın yerden kaldırdık bayrağı Parti bayrağı altında Toplanıyoruz birer birer Mavzer yürekli genç işçiler (Türkiye Yazıları, sayı: 25, Nisan 1979, s.27)   (1946-2019), Ömerli köyü / Kaman / Kırşehir doğumlu. İlkokulu köyünde bitirdi. Ortaokul öğrenimini ikinci sınıfta yarım bırakarak demirci ve kaynakçı çıraklığı yaptı. Fabrikalarda usta, Hollanda’da işçi olarak çalıştı, Filistin’de bulundu. Türkiye’ye dönünce Ankara’da kurduğu soğuk demirci atölyesini işletti. Şiirleri Türkiye Yazıları ve Ekin Sanat (yazı kurulu üyesi) gibi dergilerde yayımlandı. Hollanda dilinden şiir çevirileri yaptı. Emeğin ve alınterinin kutsallığını izlek edinen şiirler yazdı. Gülten Akın’ın sözleriyle: “Murtaza Vural’ın şiirleri yaşamıyla özdeş. Devrimci bir işçinin şiirleri. İşten atılan, lokavt yiyen, odunsuz, kömürsüz, üç yaşındaki çocuğuna kimlik kartı çıkartamamış, ekmek, fistan, patik alamamış. Ama umarsız, umutsuz değil. Yalnız hiç değil. Yaşamı ben döllerim diyor. Sen istediğin kadar sömürmüş, semirmiş ol, gelecek bizim diyor.” Terimle Suladım Hollanda Lâlelerini (1979) adlı bir şiir kitabı var.   Gerçekedebiyat.com
USTAMA
MURTAZA VURAL KİMDİR?
                            


















YORUMLAR