Türkiye'de casusluk eden Azerbaycanlı bir kadın
Azerbaycan'da Partizan.az'nin yazarı Neriman Kasımoğlu ilginç bir yazı yazdı. Yazıda Türkiye'de görevli bir Azerbaycanlı kadının Sovyetler Birliği aleyhine casusluk yaptığının ortaya çıktığı ve kadının daha sonra kaybedildiği belirtilerek bu kadının hayatının film olabileceği öne sürülüyor.
20. yüzyıl tarihimizde araştırılmasını ve hakkında yazmasını bekleyen ilginç hikâyeler ve insanlar var. Şair arkadaşım Vagif Bayatlı bana Azerbaycanlı bir kadın hakkında ilginç bir hikâye anlattı. Vagif'e göre geçen yüzyılın 30'lu ve 40'lı yıllarında Sovyetlere karşı casusluk yapıyordu. Aslen Cebrailli olan kadınla ilgili ayrıntılar net detaylarından bazıları, Vagif'in yaşlı akrabalarından birinin veya babasının hatırasına kalmış ve Vagif'a anlatmışlar. Bayan, Azerbaycanlı bir Sovyet diplomatının karısıydı. O dönemde casusluğunun nedenleriyle ilgili benzer versiyonlar var: Ya sadece Sovyetlere karşı nefret besliyordu ya da ailesi Cumhuriyet sırasında görev yaptıkları için ya da sınıfsal bağlılıkları nedeniyle zulüm gördüler ya da kendisi bir üyesiydi. Ve bu sebeplerden biri ya da hepsi için hayatını riske atarak Sovyetlere karşı savaşmanın yolunu kendisi belirledi. Ona göre Vagif'in babası, Cebrayil'deki gizli Musavat çekirdeğinin üyeleriyle yakın temas halindeydi. Durumun acıklı özeti, kadının kocasının Türkiye'deki Sovyet büyükelçiliğinde çalışmak üzere gönderilmesidir. Oraya kendisinin gitmesine izin verilmiyor. Bunun üzerine bayan, SSCB liderlerinden biri olan Kalinin'e bir Sovyet kadınının aile haklarının ihlal edildiğini belirten bir şikayet mektubu yazdı ve kocasının yanına gönderilmesine izin verilmesini istedi. Türkiye'deki Sovyet büyükelçiliğinde çalışıyor. İstediğini alıp Türkiye'ye gidiyor. Orada casusluk faaliyetlerine devam ediyor. Sovyet istihbaratı, büyükelçilikten devlet açısından önemli bilgilerin sızdırıldığını duyduktan sonra bir soruşturma başlatır. Casusluk faaliyetinin açığa çıkacağından endişelenen bayan, ortadan kaybolmaya karar verir. Kocasına elbise diktirmek için terziye gideceğini söyleyerek yaşadığı evden ayrılır ve geri dönmez. Sovyet istihbaratının o kadını Türkiye topraklarında öldürmeyi başardığı söyleniyor. Vagif, kendisinin çok güzel, asil bir hanım olduğunu söylüyor. Hatta belki de böylesine cesur bir eylemi gerçekleştiren ilk Azerbaycanlı kadındı. Vagif adını hatırlamıyordu. Adalat Tahirzade arkadaşımızdan Milli Güvenlik Teşkilatı arşivlerinde çalışırken bu hikâyeyi aklında tutmasını istedim, belki önemli bir belgeye ulaşır. Çok sağolsun gerçekten nihayet ilginç bir belge buldu. Belge Rusça. Güvenlik amirlerinden birinin Türkiye'deki SSCB Büyükelçiliği'nde ikinci kâtip olarak çalışan bir diplomat olan kocasının tutuklanması, erkek kardeşinin görevden alınmasıyla ilgili devlet sırlarının ortaya çıkmasına ilişkin yazdığı bir bildirim. Belgede kadının adı Sanubar, soyadı Hasanova (kızlık soyadı Hajiyeva)'dır. Elbette ortaya çıkarılması ve derinlemesine araştırılması gereken çok önemli ve ilginç bir olay bu. Belki Türkiye'nin ilgili arşivlerinde daha detaylı bir şeyler vardır. Arşivlerimizde başka belgeler de olabilir. Çünkü o dönem belgeleri Moskova'da değildi. Araştırılsa bu cesur kadının akrabaları da bulunabilir. Hem belgesel hem de uzun metraj filmi de çekilebilir. Neriman Kasımoğlu
(Partizan.az)
Gerçekedebiyat.com
YORUMLAR