Özdemir Asaf’ı yıkan gerçek: ‘Lavinia’nın İlhan Selçuk’a aşk mektubu bulundu
Özdemir Asaf’ın herkesin ezbere bildiği en ünlü ve içinde kadın adı geçen tek şiiri ‘Lavinia’dır. Platonik bir aşkı anlatan şiirde geçen Lavinia’yı herkes merak eder, hatta gerçekte yaşayıp yaşamadığı bile bilinmez. Lavinia’nın gerçek bir kahraman olduğu ve İlhan Selçuk’un ilk eşi olduğu ortaya çıkt...
Türk edebiyatının en ilginç şiirlerindendir Lavinia. Kimse gerçek adını merak etmez, gizemli romantik bir ad olarak orada uzaklarda bilinmezde kalmasını ister. Boğaziçi Üniversitesi’nde matematik profesörü ama aynı zamanda bir koleksiyoner ve araştırmacı olan, edebiyat tarihiyle ilgili ‘Şiir Hikayeleri’, ‘Bir Roman Kahramanı Orhan Veli’ gibi kitapları da olan yazar Haluk Oral, Lavinia’nın kim olduğunu 2008’de yayımlanan ‘Şiir Hikâyeleri’ kitabında açıklamıştı. Buradaki bilgilerle pek çok okur, Lavinia adındaki kadının gerçek adının Mevhibe Beyat olduğunu öğrenmişti. Ancak aradan yıllar geçti ve edebiyat okurunun pek meşgul hafızası bu gerçeği unuttu, Lavinia kısa sürede yine gizemli bir sevgili olarak kaldı. Ta ki Haluk Oral kitabını yeniden yayınlayana kadar. İlk olarak 2008 yılında İş Bankası Kültür Yayınları etiketiyle yayımlanan Şiir Hikâyeleri’nin, Everest Yayınları tarafından yapılan yeni baskısıyla iki ay önce ikinci baskısı raflarda yerini aldı. Lavinia da yeniden anımsandı. Lavinia, yani Mevhibe Meziyet Beyat, 2 Mayıs 1925’te İstanbul’da doğmuş, Güzel Sanatlar Akademisi’ni bitirdikten sonra Beyoğlu Olgunlaşma Enstitüsü’nde uzun yıllar resim öğretmenliği ve stilistlik yapmıştı. Şarkıcı Lale Belkıs öğrencilerinden biriydi. Sanat ortamının içindeydi hep. Adalet Cimcoz ona Marilyn Monroe’ya benzediği için Marlin adını takmıştı, Güzel Sanatlar Akademisi’nin Rita Hayworth benzerliği nedeniyle Gilda’sıydı. Mevhibe Beyat, Özdemir Asaf’ın kendisine beslediği platonik aşkla ‘Lavinia’ olarak edebiyatımıza girdi. Bayat’ın diğer platonik aşkıysa kendisine öykülerinde ‘Hisya’ diyen Oktay Akbal’dı. Fakat Lavinia’nın ilk aşkı Akademi’den hocası, ünlü ressam Edip Hakkı Köseoğlu’ydu. İkincisi ise ünlü gazeteci ve yazar İlhan Selçuk. Aşkları ölene kadar sürse de evlilikleri kısa olur Mevhibe Beyat ve İlhan Selçuk’un. 17 Eylül 1956’da evlenir, 25 Şubat 1958’de de ayrılırlar. Beyat, sonraki evliliğini o sıralar kendisinden yaşça küçük ve henüz amatör bir oyuncu olan Öztürk Serengil’le yapar. Bu evlilik de fazla sürmez. Mevhibe Beyat üçüncü ve son evliliğini fotoğraf sanatçısı ve kameraman Muhlis Hasa ile yapar. Mevhibe Beyat 2007 yılında vefat ettiğinde çok az insan onun Lavinia olduğunu biliyordu. Haluk Oral, 2008 yılında ‘Şiir Hikâyeleri’ kitabını yayınladığında ortaya çıktı gerçek kimliği. Kitabın Lavinia bölümünü okuyan ve çok etkilenen İlhan Selçuk, Mevhibe Beyat’ın 80 yaşında kendisine yazdığı ve bu aşkın en önemli belgesi olan mektubu Haluk Oral’a emanet etti. Edebiyat tarihine platonik bir aşkı anlatan en güzey şiirin kahramanı olarak geçse de kendisi de bir şair ve akademili bir ressamdı Mevhibe Beyat. Şimdi onun gerçek hikâyesi, şiirleri ve resimleri Everest Yayınları tarafından ayrı bir kitap olarak yayımlandı. Kitabın en önemli sürpriziyse 80’li yaşlarında İlhan Selçuk’a yazdığı ve ölümsüz aşkının belgesi olan mektubu. “Sevgili İlhan! Bir serencamın sonuna 5 mi, 10 mu kaldı, bilemeyeceğim. Kulağımda kalan şu mısralar bana bazı şeyleri açıklamanın zamanı geldi de geçiyor diye düşündürüyor. Sakın dudaklarında hapis hisler kalmasın demiş şair. Bende pek laf durmaz. Aklıma gelen her şeyi sana söylüyorum. Ama bazı şeyleri sana söylememiş olabilirim. Dile kolay, 50 yıl geçmiş ve ben hâlâ laf üretiyorum. Çok yanlışlar yaptım İlhan (bütün insanlar gibi) ama doğruları söylemenin zamanı geldi. Hayatımda önem verdiğim 2 insandan biri sensin. Özdemir’in kitabının adı gibi (‘Sen, Sen, Sen’)... İkincisi elimdeki sanatı bana armağan eden hocam Edip Hakkı Köseoğlu. Haberin Devamı O beni genç yaşıma rağmen sevdi ve saydı. Senin için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Benimle neredeyse polis marifetiyle evlendin. İlk geceyi geçirdiğimiz Piyer Loti Oteli’nde gözyaşlarımı hatırlıyorum. İşte bu bakımdan sana kırgınım. Ama artık her şey bitti... Ne öfke ne kin ne kırgınlık... 50 sene evvel ne hissediyorsam hâlâ sana karşı aynı duyguları besliyorum. 80 yaşındaki bir kadının ağzına yakışmıyor bu sözler. Ama senin anlayacağından eminim! Özdemir Asaf’ın dediği gibi... (Sen her şeyi anlarsın) mışım. 50 yıl sonra bunları konuşmak bir saplantı... Ama şunu bilir, şunu söylerim SENİ HEP SEVDİM, HEP SEVECEĞİM... İLHAN, AH İLHAN... Mevhibe” BİLMEMESİNİ Mevhibe Beyat Gercekedebiyat.comLAVİNİA KİMDİR?
LAVİNİA’NIN İLHAN SELÇUK’A MEKTUBU
LAVİNİA’NIN 50 YIL SONRA İLHAN SELÇUK’A MEKTUBU
Sevmemesini
öğrendim
Gelmemesini
Kahkahalara bakınca
Gülmemesini
Acılardan bölünüp
Ölmemesini
Öğrendim sonunda
Sonunda ancak
Seni sevdiğimi
Bilmemesini
YORUMLAR