Son Dakika



Eğitim, Cumhuriyet yıkıcılığının girebileceği en elverişli kapıdır. Bakan, imzaladığı protokollerle tarikatları resmî olarak eğitime dahil etti. Böylece imamların camilerden sonra çalışma mekânları okullar oldu. Evrim Kuramı, müfredattan çıkarılınca, yerinde kalan boşluğun, okullara atanan imamların ayetlerle ve hadislerle anlatabilecekleri bir teoloji konusu olan Yaratılış Kuramı’yla doldurulacağı belliydi; tıpkı 99 yıl önce Amerika’da olduğu gibi…

Amerikalı John Washington Butler, yobaz denecek kadar tutucu bir çiftçiydi; muhafazakâr bir nüfusa sahip Tennessee eyaletinde yaşıyordu. Köktendinciliği ve zenginliğiyle elde ettiği nüfuz, Butler’i 1923’te Eyalet Temsilciler Meclisi üyesi yaptı. 1925’te devlet okullarında Evrim Kuramı’nı öğretmeyi yasaklayan ve kendi adıyla anılan Butler Yasası’nın çıkarılmasına ön ayak oldu. Yasa, İncil’de söylendiği gibi insanın bir kerede ve bugünkü haliyle yaratıldığı anlatısını inkâr eden herhangi bir kuramın kamu okullarında öğretilmesini yasaklıyordu.

Yasak, birçok kurumu ve bilim insanını rahatsız etmişti. Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği bu yasaya karşı çıkanları gönüllü savunacağını duyurdu. 1925 Temmuz’unda, Dayton’da genç biyoloji öğretmeni John Thomas Scopes, öğrencilerine Evrim Kuramı’nı anlattı. Üç öğrenci buna tanıklık edince öğretmen hakkında tutuklama kararı verildi ve Monkey Trial (Maymun Davası) başladı. Gerçek ile efsane, bilim ile din arasında bir hesaplaşmaya dönüşen dava, Evrim Kuramı’yla ilgili tartışmalarda kırılma noktası oldu. 

Butler Yasası’nın destekçisi Hristiyan Fundamentalistler Birliği, davacı tarafın avukatlığı için İncil’e bağnazca bağlı Kongre Üyesi William Jennings Bryan ile anlaştı. Sivil Özgülükler Birliği ise savunma avukatlığını Clarence Darrow’a önerdi. Duruşmalara dualarla başlayan yargıç, savunmanın herhangi bir bilim insanının tanık olarak dinlenmesi talebini kabul etmeyince bir agnostik olan Darrow, her şeyin İncil’de yazdığını ve insan sözünün kutsal metinden daha değerli olamayacağını savunan Bryan’ı tanık kürsüsüne çağırdı! 

Mahkeme kısa sürede bir teoloji münazarasına dönüştü. Darrow, iddia tarafına onaylatarak İncil’den mucizeler anlatan metinler okudu, bu metinlerdeki çelişkileri geliştirdiği bilimsel argümanlarıyla Bryan’a kolayca itiraf ettirdi. Sonra yargıca dönerek “Eğer birini yaparsanız, ötekini de yapabilirsiniz! Evrim’i okullarda yasaklarsanız, gazeteleri, kitapları da yasaklarsınız! Çünkü cahillik açtır, beslenmeye ihtiyacı vardır! Çok yakında, ellerimizde flamalar ve davullarla geriye doğru, bağnazların insan aklına zekâ ve aydınlanma getirmeye cüret eden adamı yaktıkları 16. yüzyılın o ‘şanlı’ çağlarına doğru yürüyeceğiz!” diye haykırdı.

Ne var ki jürinin bir karara varması sadece 9 dakika sürdü: Scopes suçlu bulundu! Bu ceza, ülkedeki kökten dincileri cesaretlendirdi, diğer eyaletlerde de benzer yasaklar talep ettiler; hatta Amerika’nın “dost ve müttefik” ülkelerinde bile! Yine de bu bilimsel gerçeklik karşısında kimileri çekingenlik göstererek, “yaratılış” yerine “intelligent design”i (akıllı tasarım) diyelim bari, dediler! Kimileri de “Tamam Evrim Kuramı’nı okullarımızda okutalım, ama yanında Yaratılış ‘Bilimi’ni de!” ahmaklığıyla bilim dışılığa “demokratik çözüm” peşindeydiler! 

Yine de en cesur girişim, bizimkilerden geldi: Darwin’in 200’üncü doğum yıldönümü nedeniyle UNESCO 2009’u Darwin yılı ilan edince evrim kuramını dosyalayan Bilim ve Teknik dergisinin mart sayısının yayını durduruldu! 2011’de öğrencisinin “İnsanlar maymundan mı geldi?” sorusuna, tüm canlıların değişime uğradığını söyleyip Evrim Kuramı’nı anlatan Türkiye’nin Scopes’i Sülayman Biçer, velinin şikâyeti üzerine eğitim bürokratlarınca cezalandırdı. Nihayet 2017’de de 12. sınıfların dershanelerdeki üniversite hazırlıkları nedeniyle zaten işlenmeyen Evrim konusu, “Çok zor, öğrenciler anlamıyor!” gerekçesiyle müfredattan çıkarıldı! 

Maymun Davası münazarasını bilimin kazandığını söyleyerek bitirebilirim yazıyı. 92 yıl sonra Darrow’un heykeli, bilimi yargılayan Tennessee mahkemesinin tam karşısına dikildi! Darwin’i müfredattan çıkaran ve Cumhuriyet’in 100. yılını değil ama Türkiye Yüzyılı’nı “Kız Okulları” açarak, “sivil toplum” tarikatlarını eğitime katarak, okullara imam atayarak, çocukları camilere götürmek için ders programını namaz saatlerine göre belirleyerek ve kısacık metinleri bile okuyup anlayamayan bir nesil yetiştirerek “kutlayan” Milli Eğitim bürokratlarına duyurulur!

Unutmadan… Maymun Davası duruşmasının sonunda herkes çıkıp giderken bilimsel düşünce aparkatlarıyla sersemleyen Bryan düşüp bayılmıştı. Karısı inançla ve telaşla “Tanrım, bize mucizeni göster!” diye yakarmış, Darrow da dinin çaresizliği karşısında bilimin çözümünü ortaya koymuştu: 

“Biri doktor çağırsın!”

 

Mustafa Pala
Gercekedebiyat.com

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)