Son Dakika



hey deli dumrul kimbilir öyküm nasıl bitecek

karşımda değilsin ama görüyorum seni
umutmuşum mavi camdaki gülümsemeni
biliyorum kırmızı güneş bir gün kapımı itecek

yaklaşık yirmi bir yıl göz altında yürüdüm
şiirlerimi antolojilerin kapılarında durdurdular
hatta yazın erleri bileklerime kelepçe vurdular
oysa benim güzel günleri yazmakla geçti ömrüm

birlikte tırmandık dağları al şafakta
acıları buruşuk kâğıtlar gibi rüzgâra atmışız
ne ölüm var ne korku yürü dostum toprakta

kitapları yakmışlar insanlara kurşun sıkmışlar
yenileri basılır bebekler büyür anasını satmışız
bizler gitsek de aldırma yanar tepedeki ışıklar
(Türkiye Yazıları, sayı: 28, Temmuz 1979, s.5)

 

ÖMER FARUK TOPRAK (1920-1979)

İstanbul’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne 3 yıl devam ettikten sonra öğrenimini yarım bırakarak memur olarak çalıştı. İlk şiiri 1938’de yayımlandı. Başlangıçta ölçülü, uyaklı, duygusal nitelikli şiirler yazdı. Ardından toplumsal gerçekçi şiire yöneldi. Toplumcu sanatçıların bir araya geldiği Yürüyüş dergisinin son sayılarını çıkardı. 1979 yılında İstanbul’da öldü. Ölümünden sonra eşi Füruzan Toprak tarafından 1980 yılında başlatılan Ömer Faruk Toprak Şiir Ödülü, geleneksel bir ödül olarak tanındı. Roman, öykü, anı türünde de eserler verdi. Şenesenevler’de kendi adına bir halk kütüphanesi var. Şiir kitapları şöyle: İnsanlar (1943), Hürriyet (1945, Suat Taşer ile), Dağda Ateş Yakanlar (1955), Susan Anadolu (1968), Ayışığı (1973), Tüm Şiirleri (1983,ölümünden sonra)

 

Gerçekedebiyat.com

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)