Gerçek Edebiyat

Görünüşten ne öğrenebiliriz?
Kaymağı olduğunu mu suyun poyrazda?

Görünüşten ne öğrenebiliriz?
Belki inançlar perçinleriz ruhumuza rüzgarın vuruşuyla

Görünüşten ne öğreniriz?
Sözcükler giydiririz iskelete, korkuyu ürpertiye dönüştürebilmek için

Anlam, gelir sokulur boşluğuna, kucağa sığınan bir kedi gibi, usulca

Görünüşten ne öğreniriz?
Biz mi ona öğretiriz yoksa, bize nasıl göründüğünü onun?

Bir dağ manzarasını güzel kılan asıl şey nedir;
Çıplak ağaçlarını, çiçekli ve meyveli dallarını benzersiz kılan bahçelerin?

Kıyas eder, mihenge vurur ve onu dişleriz

Ne öğreniriz görünüşten?
İpuçlarını mi tinin?
Yoksa merakın göğüne duygunun bulutsu örtüsünü mü gereriz?

Açıklanan her şeyden başka, sınanan ve doğrulanan
Kalan orada tanrılaşmadan, sığınmadan dehlizlerine gizemin

Yaşam, bir takma adla dolaşır aramızda dilimizin ancak döndüğü
Bizi bir evliya gibi okşadığı, baba gibi kolladığı, yar gibi öptüğü

Kuytuluk, alaca karanlık, kapkaranlık olup görünmez olan
Görünüşten ne anlarız?

Tadı, acıyı, ekşiyi ve kekreyi öğrenir gibi midir bu,
Kürkteki elimizi, sudaki gövdemizi nedir hoşnut kılan?

Ne öğreniriz görünüşten, yoksa o umarsızca anlatır durur mu,
Kayıtsızca tekrarlar ve böylece kendisine mi varır bize hiç aldırmadan?

Yücelme, küçülme, kaçış ve karşı duruşlar...

Hangi ırmağın hangi deltasında, bendinde, çavlanındadır
Sanrılar, korkular ve kuruntular, hangi ücrasında mağaranın?

Makilerin sökülmesi de git gide vatanlarından
Ve keklik sürülerinin, tavşanların, yılanların yurtsuzluğu da

Kalması ortada yapayalnız insanların
-İnsanlar kalacak mı?-

Görünüşten ne öğrenebiliriz?

(Konyaaltı, 4.V.2020)

Ferruh Tunç

Gercekedebiyat.com