Can Yücel'in mezarını parçalayanların duruşmasında sonuç ne oldu?
Can Yücel'in mezarının PARÇALANMASI davasında mahkeme beraat verdi. Datça ilçesinde görülen davada "Türk Milleti" adına verilen kararda sanıklar, delil yetersizliği gerekçesiyle beraat ettirildi. Akraba olan iki sanığın avukatı müvekillerinin suçu baskı altında kabul ettiklerini, mezarın yoldan görülemez bir konumda olduğunu ileri sürerek beraat istedi. Sanık konuşmasını "Atatürk'ü ben öldürdüm diye beyanat verenlere de inanacak mıyız?" şeklindeki cümleyle bitirdi. Yücel ailesinin avukatı ise ifadenin zor altında alınmadığını ve bu savunmanın ilgisiz olduğunu belirterek sanıkların cezalandırılmasını istedi. Toplamı on dakika bile sürmeyen duruşmada hakim sonucu açıklayarak uzun zamandır sürüncemede kalmış olan davayı sonlandırdı. Böylece Can Yücel'in mezarının parçalanması olayı da resmi olarak faili bulunmamış olayların arasında kaldı. Can Yücel’in Datça Belediye Mezarlığı’ndaki anıt mezarı 19 Ağustos 2011 yılında saldırıya uğrayıp, tahrip edilmişti. Olayın ardından 22 yaşındaki Şener Keleş ile 72 yaşındaki amcası Teyfur Keleş gözaltına alınmıştı. Tutuksuz yargılanan ve mahkemede suçlamaları kabul etmeyen amca ve yeğen hakkında Datça Asliye Ceza Mahkemesi’nde, 'İbadethanelere ve mezarlıklara zarar vermek' suçundan 4 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı. İnsanları yakanların içerde yatmadığı bir ülkede bu ne ki diye mırıldandığınızı duyuyoruz. AKP'nin iktidara gelmesi de zaten böyle başlamıştı! Saldırı 18 Ağustos 2011 günü saat 21.00 sıralarında anıt mezar balyozlarla parçalanarak yapılmıştı. Neden olarak da 12 Ağustos günü iki genç Can Yücel'in mezar/anıtına iki şişe şarap dökmesi gösterilmiş, çoğu yazar şair de "dökülmez ki canım" diye olayı geçiştirmişti. Mezarın parçalanışıyla ilgili ayrıntılı haber Gerçekedebiyat.com
YORUMLAR