Arslantepe dünyaya UNESCO ile açıldı
UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde birinci yılını geride bırakan Malatya'daki Arslantepe Höyüğü'nün, bu unvanı sayesinde yurt dışındaki bilinirliği daha da arttı.
Şehir merkezine 6 kilometre uzaklıkta, Fırat Nehri'nin batı kıyısında bulunan Arslantepe, yüksek tarım potansiyeli, sulak alanları ve nehrin taşkınlarından korunan yapısı sayesinde, binlerce yıl insanoğluna kucak açmış tarihi mekanlar arasında yer alıyor. Geç Kalkolitik Dönem'den Demir Çağı'na kadar geçen tarihsel sürecin buluntularına rastlanan Arslantepe, Hititler'den Roma ve Bizans'a kadar birçok medeniyetin izlerini taşıyor. İlk arkeolojik kazı çalışması 1931'de Louis Delaporte başkanlığındaki Fransız ekip tarafından gerçekleştirilen, 1961'den bu yana ise Roma La Sapienza Üniversitesinden ekiplerce sürdürülen kazı çalışmalarıyla Arslantepe Höyüğü'nde, yağmur drenaj hattı gibi altyapısı bulunan kerpiçten saray ve 2 bini aşkın mühür baskısıyla, Anadolu'nun en eski şehir devletlerinden birinin yapıları ortaya çıktı. Duvarlarındaki siyasi gücün tasvir edildiği renkli figürler ve rölyef levhalarla erken devlet sisteminin izlerini barındıran Arslantepe'de, Mezopotamya'dakilerle benzerlik gösteren çok sayıda çanak ve çömlek de kazılardan çıkan eserler arasında yer alıyor. Kazı yapılan alanda, merkezi devlet sistemine geçişe tanıklık eden bulguların da ortaya çıkarıldığı höyükte, kerpiç saray kompleksi, gıda dağıtımında kullanılan mühürleme sistemi, dünyada bilinen en eski 9 kılıç ve 12 mızrak ucu bulundu. Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere birçok uluslararası kurum ve kuruluş tarafından aristokrasinin doğduğu, ilk devlet şeklinin ortaya çıktığı yer olarak kabul edilen ve yaklaşık 8 yıl önce "UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi"ne alınan Arslantepe, geçen yıl Çin'in Fucou kentinin ev sahipliğinde çevrim içi düzenlenen UNESCO Dünya Miras Komitesi Genişletilmiş 44. oturumunda Dünya Mirası Listesi'ne alındı. Bir yıl önce aldığı bu unvanla dünyadaki bilinirliği artan Arslantepe Höyüğü, yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası haline geldi. Malatya Müze Müdürü Samet Erol, AA muhabirine, Arslantepe'ye UNESCO ile ilginin daha da yoğunlaştığını, ziyaretçi sayısının da her geçen gün arttığını söyledi. Hem yurt içi hem de yurt dışından ziyaretçi ağırladıklarını belirten Erol, "Ziyaretçi potansiyelinin ve bilinilirliğin arttığı bir dönem yaşamaktayız. Ziyaretçilerimiz Arslantepe'nin tarihi süreç içerisinde ne gibi evrelerden geçtiğini, kültür katmanlarının neler olduğunu çok merak ediyor. Bu kapsamda bizler de özellikle rehberlerimizle ziyaretçilerimizi burada ağırlıyoruz." dedi. Erol, Arslantepe'nin tarihsel süreçte önemli bir konumunun bulunduğuna dikkati çekerek şöyle devam etti: "Dünyada bilinen ilk kılıçlar, ilk drenaj sistemi ve ilk devletleşme açısından Arslantepe önemli. Ayrıca höyükte bir depoyu koruduğuna inanılan insan figürleri ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. Arslantepe'yi 2021'de 35 bin kişi ziyaret etmişken bu yıl henüz temmuz ayında olmamıza rağmen 35 bin ziyaretçiyi ağırladık. Bu kapsamda Arslantepe dünyada bilinilirliği artan, Türkiye'de olduğu gibi dünyada da ilgili gören bir yer konumunda." Arslantepe'ye ülke içinden ve dışından turların da arttığını anlatan Erol, şunları kaydetti: "Arslantepe'de yapılan ve yapılacak çalışmalarımız var. Gezi güzergahının düzenlenmesi, yeni çatı projesi ve karşılama merkezi bunlardan sadece birkaçı. Arslantepe, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne girmesinin ardından önemini giderek artıran bir yer. Biz de bu konuda elimizden geldiğinde çalışmalar yürütüyoruz. Yapılacak projelerimiz hem bu yıl hem de gelecek dönemde artarak devam edecek. Bürokrasinin oluştuğu, ilk devlet anlayışının bilindiği Arslantepe'ye ziyaretçilerimizi bekliyoruz." İzmir'den turla gelen Saime Tutar da alandan çok etkilendiğini ifade ederek, "Sanki o yıllarda yaşamışız gibi hissettik. Çok beğendim." diye konuştu. İsviçre'de yaşayan oğlu ve kızına Arslantepe'yi gezdiren Cumali Akça ise "Burası çok güzel. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne girmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyoruz. Malatya'nın dünyaya sadece kayısısıyla değil kültürel mirasıyla da tanıtılması çok güzel." ifadesini kullandı. (aa) Gerçekedebiyat.comZİYARETÇİ ARTTI
YORUMLAR