mehmet-buyukcelik-lermontov.jpg


Sanat eseri yaratmanın, Tanrı’yı taklit etmek olduğunu düşünenlere şaşmamak gerek. Çevresinde görmediği ve aklından geçen yeni bir şeyi yapmayı düşünen bir insan bu dünyaya daha önce var olmayanı getirmiş oluyor. Getirdiğinin benzeri olsa da tıpa tıp aynısı değildir.

Sözümüz alıntı ve taklidin dışındadır elbette…

Güzel bir manzaranın fotoğrafını çekmenin yeni bir yaratı ortaya koymak olmadığını, var olanın kopya edildiğini biliyoruz. Ressam esinlendiği manzaradan kendi seçeneğini kullanarak bir tablo üretirken doğaya yeni bir şey katıyor demektir. Bu yaptığı işten dolayı biz ona ressam diyoruz.

Görsel bir sanat olan resimden verdiğimiz örneğin çeşitli sanatlar için de geçerli olduğunu söylemeliyiz. Ortaya konulan yapıt eğer sanatsa, doğaya yeni bir şey katılmış demektir.

Şair, doğası gereği her şeyin daha iyisini düşünmek, haksızlığa ve yanlışa muhalif olmak durumundadır. Yeni bir dünya önermeyi iş edinen şairin yazdıkları da yeni olacaktır bu durumda. Dünkü şiirini yeniden yazmak diye bir amacı olamaz. Her yeni gün yeni bir yapıta gebedir. Nasıl ki milyarlarca insan birbirinin kopyası değilse, yazılan milyonlarca şiir de birbirinin kopyası olamaz. Benzemesi kusur değildir, eğer çalıntı değilse…

Yeni bir şey yaratma düşüncesinde olan sanatçı, eğer sanatıyla ilgili diğer yapıtlara uzak durur ve geçmişte üretilenlere ilgi duymaz, onları incelemez ve tanımaz ise ortaya değersiz yapıtlar koyma olasılığı vardır.  Bir şair “yeni” bir şiir için işin başına geçmiyorsa, zaten değersiz bir çabaya girişmiş demektir.

İyi bir şiirin tesadüflere bırakılamayacağı da bilinmelidir.

Şiir yazıya dökülmemiş de olsa doğanın her yanında kendini gösteren bir estetik çağrışımdır.  Şair bu ortamdan yararlanır; alışılmamış bir söylemle şiirini oluşturur.

Ne dediğinden çok, nasıl dediği önemlidir. Dünyanın tüm güzellikleri ve estetik değerleri yanında güzel sanatların varlığı insanın doğaya kattığı yapıtlardır. İnsanın dünya için yeni değerler üretmesi sanat olarak bir kazançtır.

Şiir her zaman yeni olmayı yapısıyla duyumsatan bir sanattır. Öyle olmadığında insanlar ona yüz çevirir, şiir de yalnız kalır.

Çevremizde şiir yazmak için uğraşan binlerce şiirsever var. Şiirseverlerin şairliğe heveslenmeleri doğal olsa da yetenek ve şiir bilgisini edinmeden bu işe kalkışmaları pek bir şey ifade etmiyor. Etkilendikleri geleneksel veya çağdaş şiirlerin taklidinden öteye geçemiyor; etrafta bir şiir kirlenmesi sorununa yol açıyor.

Her sanatta olduğu gibi şiirde de yüzyıllar içinde oluşmuş genel bilgilerin bilinmesi önem taşıyor. Meraklıların en azından ilgili kitapları ve çevrelerindeki atölye çalışmalarını izlemeleri yararlı olacaktır.

Yeterince bilgi birikimi edinmeden doğaya yeni bir şey katabilmek olası değildir.

Mehmet Büyükçelik
Gerçekedebiyat.com

ÖNCEKİ YAZI

Benzer İçerikler