Son Dakika



Bir ulusun çağdaş dokusunu, gide gide gelişmişliğini ortadan kaldırmak istiyorsanız önce eğitimini bozmalısınız. Duraksatır, geriletir ve yıkarsınız.

Muradınız, bir ulusu tabii ki genel toplam itibarıyla ülkeyi çözmekse insanları eğitilmekten, bilimden, sanattan uzaklaştırdığınız sürece bu hedefinize varacaksınız demektir.

Bunun aracı nedir?

Tabii ki yetkin olmayan, donanımsız, içi boş teneke misali öğretmenler oluşmasını sağlamaktır.

Nasıl bir öğretmen modeli bu?

Gerici yönetimlerin güya akıllarınca yeniden yazacakları resmî tarihe, kuracakları ideolojiye inandırılmış bir şekilde teslim olan, eleştirel yöntem kültüründen uzaklaştırılarak cılızlaştırılan, özgürlükçü düşünceleri zararlı sayan, bilime, sanata, felsefeye sırtını dönen bir model.

Bu model kitlesiyle hedeflenen nasıl bir nesil?

Zihinlere içi boş gereksiz bilgiler doldurulan ezberci, okuduğunu anlayamayan, es kaza anladığını ifade edemeyen, analitik düşünme yöntem ve hevesinden tamamen uzaklaştırılan, tırnak içinde öngörülen toplumsal yapıyı sarsamayacak zihin yapısı hurafelerle donatılmış öğrenciler yetiştirmek hedeflenecektir.

İyi de kim bu öğretmen gibi öğretmen?

Eğer vücut olarak düşünecek olursanız sizin, benim gibi sıradan bir insan. İşte, öğretmen dediğiniz kişi bu sıradanlığı aşmaya mecbur olan kişidir. Çünkü yüklendiği işlev durum bunu gerektirmektedir.

“Öğretmen” sözcüğünün yapısından hareket ederek sözcüğü “-men” eki üzerinden yürütecek olursak İngilizcede “insan” varlığının karşılığı olduğu gibi Türkçede de “-men” eki yüklendiği sözcüğe “bir eylemi gerçekleştiren” anlamını yüklemektedir. Varacağımız nokta, “öğret-men” sözcük yapısından hareketle “öğreten insan” noktasına varacağımız yerdir.

Öğretebilen olmadıktan sonra kişi sırf insan olma özelliğinin kattığı değerle saygın bir berberdir, aşçıdır, temizlik işçisidir, doktordur, mühendistir, şofördür… İşte, bu saygın sıradan insanın bir öğretmen (öğretebilen) olabilmesi için sürekli olarak kendisini geliştirip yenileyebilen bir ivmelenmeye sahip olması gerekir.

Devamlı surette geliştirerek çeşitlendirdiği düşünce dünyasının zenginliği içerisinde vucut bulan eğiticiliği gereği formel alanların dışında diğer insanların dünyasına da nüfuz etmeyi becerebilendir öğretmen.

Bilgi boşluklarına nüfuz ettiği insanları zapturapt altına alma hevesine kapılmadan konuşarak, dinleyerek, itelemeden bilimsel doğrularla donanımlı kılan, dışımdaki her insan yeni bir dünya olabilir diyebilen çelebi, kalender bir varlıktır öğretmen dediğimiz.

Son söz Başöğretmenin olsun:

“Eğitimdir ki bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk hâlinde yaşatır ya da esaret ve sefalete terk eder.”

Sami Günal
Gerçekedebiyat.com

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)