Muharrem / Mehmet Ercan
gel etme muharrem bu günler de geçer ben eski ben olurum sen eski sen gel etme muharrem bu balon kıçlı dünyada kimler geldi kimler geçti saysan sonu gelmez biz de bir gün vesaire olacağız unutma gel etme muharrem eski günlerini anımsa sefer tasıyla yemek getirdiğini iş yerime nasıl ıkılıp, sıkıldığını bu dünya böyledir işte ayıptır söylemesi kâh taşak uzar muharrem kâh .arak anımsa o günleri anımsa ben patron sen işçimdin şimdi ben işsiz sen patronsun bu hayat böyle iyi düşün muharrem iyi düşün yarın ne olacağın belli mi gel etme muharrem terk etmişti seni karın fukaralıktan bıktığı için ikna edip getirmiştim evine o günkü sevincini anımsa sarılıp ellerimi öpmüştün sevinmiştim mutlu oldunuz diye işte böyle muharrem bu cibilyeti bozuk dünyada aslan da muhtaç olur fareye gel etme muharrem harçlık isterdin harçlık verirdim araba isterdin araba sünnetini düşün çocuklarının süsleyip arabamı şoförümü tesis etmiştim yarısını ben çektim masrafın unuttun mu muharrem unuttun mu ekmek teknesi olduğumu elli haneye hani der ya atalar “bu dünya gel- geç hanıdır bir kapıdan girer diğerinden çıkarsın ” muharrem şimdi kadınım hasta sana muhtacım elinin tersiyle çeviriyorsun sen beni çok görüyorsun borç vermeyi elbet sana anlatamam acımı “ateş düştüğü yeri yakar ” dilerim seni yakmaz muharrem beni yakan bu onmaz ateş gel etme muharrem kimler geçmedi bu gök altından kâh aslanlar geçti kükredi kâh eşekler pay-ı dar oldu zırladı muharrem muharrem muharrem göçüp giderken bu dünyadan yanına çorap dahi almadı en zenginimiz götürdü ise insanlığını götürdü öbür tarafa mutlu ol muharrem mutlu ol dün toprağa gelin ettik karımı şen olsun kara toprak şen olsun sen ütüle hele paralarını cıvata düşmesin çarkının dişlerine ağzının tadı bozulmasın muharrem gel etme muharrem gerek var mı söylememe en iyi otellerde yattım en iyi yemekleri yedim en iyi arabalara bindim en iyi kadınla evlendim adını duymadığın ülkeleri dolaştım kazandım paranın en temizini yani yaşadım hayatın en iyisini muharrem ama asla nankörlük etmedim insanlara kötülüğe iyilikle karşılık verdim iyilik yaptım karşılık beklemeden bunu en iyi sen bilirsin muharrem “her dağın bir yazı, bir kışı vardır ” (**) mevsimler gelir geçer dağ hep kalır muharrem şimdilik yaz, bahardasın yaşamadın zemheriyi “düşen kalkar, kalkan yürür” bu dem böyle sürmez yoksulluk adamlığı silmez ben dağım sen değilsin sen karanlık bir vadisin diğer adı uçurum olan iyi ütüle paralarını muharrem sonra kasaya istifle kaykıl sandalyeye seyret keyifle fakat unutma en büyük erdem insan olmaktır gâh ağıt yaktırır bu devran insana oğluna gâh dümbelek, saz çaldırır bu sözü alacak defterine derkenar yaz dünya dediğin bir toptur muharrem bazen kale çizgisinden avuta bazen kırk metreden goller attırır neylersin eski dostum neylersin benim ki avut oldu muharrem muharrem muharrem muharrem insanlık dediğin farklı bir şeydir ne alınır, ne satılır parayla ben cennette, cehenneme inanmam ben insana inanırım onlar da gâhi cennet olur gâhi cehennem sen cehennemimsin haydi git “taş değmesin tekerine” muharrem ŞİİRE EK: yıllar yıllar geçti aradan muharrem iflas eti borsada ilk karısı terk etti onu torun, torbalığına bakmadan kaçıverdi zengin bir zibidiye muharrem bu olayla yıkıldı iflasını- miflasını unuttu çıkıp şirketin en son katına bıraktı sonsuzluğa kendini aramayın muharrem’i bulamazsınız sadece bu şiirde yaşar kendisi geldi geçti o da deyişiyle koca yunus’un “bir yel esmiş gibi” ah muharrem ne çok şeyi yük etmiştin kendine hayat dediğin hapsi bu iştesi fazla olan beş, on metre kefen bezi yontulmuş bir kavağın sırtında kara toprak olur son durağın bilmem anladın mı muharrem karşılığı ölümle ödenen uzun vadeli bir borçtur hayat tıpkı diğerleri gibi sen de geldin sen de geçtin eğer yolun bir gün uğrarsa kadınım, onurum, şanıma zarife’me selam et de ona yanına gelmeye can atıyor elli yıllık yoldaşın namı diğer çopur ahmet son iyiliğin bu olsun bari selam söyle sultanıma muharrem Mehmet Ercan
Gerçekedebiyat.com
YORUMLAR