Tarık Dursun K. : “Ödül önemli değil. Yazmayı bırakma!”
Desen:Cihan Demirci
İzmir Karşıyaka Belediyesi 2012 yılında, Homeros Edebiyat Ödülleri öykü ödülünü bir kez olmak üzere Karşıyaka’da yaşayan yazar Tarık Dursun K. İçin düzenlemişti.
Niçin, nereden geldiğini bilmediğim bir esinle, şimdi hatırlayamadığım koşullarda, Yaratma Gecesi adlı bir öykü yazmıştım.
Nazım Hikmet’in Şeyh Bedreddin Destanı’nı yazdığı geceyi düşleyerek bir sanatçının yaratma sancılarını ve yaratma anını anlatmaya çalıştığım evrensel bir öyküydü.
146 öykünün arasından birinci oldum. Tarık Dursun K. İçin yalnızca bir kez düzenlenen bu öykü ödülü beni yıllar sonra yeniden öyküye tutundurdu.
Nizamülmülk’ün Öldürülüşü adlı öykü kitabımdaki en güzel öykülerden biridir.
Törene katılmadan önce tüm kitaplarını aldım. Zaten toplu öyküleri yayınlanmıştı. Onu iyice okumadan törene gitmek istememiştim. Sözcük ekonomisi denen yöntemin kullanıldığı öykülerdi bunlar. Her şey, cümleler amaca yönelik kısalıktaydı. İkinci özelliği öyküde diyalogdaki sağlamlığıydı. Kahramanlarını ustalıkla konuşturuyordu.
Tarık dursun öykü yazarlığı üzerine umarım daha çok yazılır. Hoş yazacak kimse de kalmadı. Akademisyenlerimize büyük iş düşüyor.
Ödül töreninin hay huyu içinde yine de kulağıma fısıldayarak uyarmıştı bastonuna yaslanık olarak, oturduğu yerden: “Ödül önemli değil. Yazmayı bırakma!” diye.
Sanırım çoğunlukla olduğu gibi, ödül alıp sonra kaybolan yüzlerce şair yazardan biri olmamdan utanacaktı.
Onu mahcup etmediğimi umuyorum.
Ahmet Yıldız
Tarık Dursun K. Kimdir?
Tarık Dursun K. (Kakınç) 1931 yılında İzmir’de doğdu.
İlkokulu İzmir ve Ankara’da tamamladı; ortaokulu dışarıdan sınavlara girerek bitirdi (1950).
Bir süre gazete dağıtıcılığı, seyyar köftecilik, otobüs biletçiliği, muhasebe yardımcılığı, memurluk gibi işlerde çalıştı. İzmir Anadolu gazetesinde başladığı gazeteciliğini Ankara ve İstanbul’da sürdürdü. 1962’de Aramıza Kan Girdi adlı polisiye filmiyle yönetmenliğe başladı; senaryo yazarlığı da yaptı.
İlk şiiri 1949’da Kaynak’ta çıktı. Senaryo, çocuk kitapları, öykü, roman gibi farklı türlerdeki ürünleriyle 1950 kuşağının verimli ve hareketli kalemlerinden biri olarak görüldü. Yapıtlarından “İnsan Kurdu” romanı (Kara Gün adıyla, yön. B. Olgaç, 1971) ve Kurşun Ata Ata Biter romanı (yön. Ü. Elçi, 1985) sinemaya aktarıldı. “Bağrıyanık Ömer ile Güzel Zeynep” öyküsü (yön. Y. Çakmaklı, 1979), Denizin Kanı (yön. Y. Çakmaklı, 1980) ve Alçaktan Uçan Güvercin (1998) romanları televizyona uyarlandı ve dizi olarak gösterildi. Molla Kendini Kolla adlı oyunu 1969’da Ankara Çuvaldız Kabare Oyuncuları tarafından sahnelendi
YORUMLAR