1) Şu anda “Aşıya karşıyım ya da aşı karşıtıyım” gibi tavır geliştirenlerin bile çoğu bilmeli ki “difteriden tetanosa, çocuk felcinden menenjite, kızamıktan kabakulağa” pek çok aşıyı zaten yaptırmış durumdalar. Onlara bu hastalıklardan korunmada bir numaralı desteği bu aşılar sayesinde kazandıkları tekrar tekrar hatırlatılmalı.

2) “Hakikat gevezeliği” yapanlara asla prim verilmemeli. Bilimsel gerçekleri eğip büken bu sosyal medyanın “çakma klavye şovmenlerine” net ve açık ifadelerle karşı konulmalı. Aşının sadece “bireysel” değil “toplumsal faydaları” da tekrar tekrar bıkıp usanmadan anlatılmalı.

3) “Aşı karşıtı” argümanlara yanıt aramak yerine “aşı etkinliği ve kazanımlarını” vurgulayan bilgiler hemen her ortamda dile getirilmeli.

4) Bilgi aktarımında ve kararsızları ikna çabasında sadece bilim insanları, popüler sanatçılar değil, “inanç önderleri, siyasi liderler, spor kulüplerinin taraftar organizasyonları ve başkanları” bile devreye sokulmalı.

5) Aşılanmanın sadece bilimsel değil, sosyal açıdan da yeterince desteklenebilmesi için görsel ve yazılı medyadan daha yoğun bir biçimde ortak kampanyalar yapılarak yararlanılmalı.

COVID-19 ZEKÂ KAYBI DA YAPIYOR

Osman Müftüoğlu "İngiltere’de Cambridge Üniversitesi ve Imperial Collage London’ın ortaklaşa yaptığı bir çalışmanın sonuçları geçtiğimiz günlerde ünlü tıp dergisi The Lancet’te yayımlandı. Araştırmaya göre, COVID-19’dan iyileşenlerin bir kısmında dikkate değer ölçüde bir 'bilişsel kayıp' da söz konusu olabiliyor. İşin kötüsü bu araştırmaya bakılırsa COVID-19’u hafif atlatanlar bile önlerine konan zekâ testini çözmede hastalığı geçirmeyenlere göre daha çok zorlanıyor. Daha da önemlisi IQ kaybı 7 puanı bile bulabiliyor." diye ekledi.

Gerçekedebiyat.com

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)