
Dalgaların kumsala vuruşu gibi değildi ama,
ama dalgalıydı
med-cezir kadar aralıklı değildi belki,
sıkçaydı
bir yaz düşünün sonuna yaklaşımı gibi
çok demli
rengarenk
ve sımsıkı sımsıcaktı
hem de sıkça
çokça
terli- yoğun
hep sensi
hep senden yana
ve çok usluydu
hep sensi
hep senden yana
ve çok çok sıktı
sıkıcık
çok yoğundu
atomların soğuk fizyonu kadar
enerji doluydu
üstümüz kumluydu
tenimiz tuzluydu
Ramhart’dan bir şiir gibi dokunaklı
özgündü
ikimizce opal rengi
geceye dağılan
dalgalı saçlar gibiydi gelecek
lise ilk sınıf talebesinin günlüğü
geçmiş
eller tutuştuğundaki
a a l al yanaklar gibi
yağmurda ıslanan sonbahar sarısı
kıpkırmızı meyve vermiş Rogneber ağacıydı sanki
biraz yalnız ve yapraksızdı
şaşkındı
güçlüydü
sevgiliydi
derindi
tüm renkleriyle
bizimleydi
T ü m b a h a r d ı...
Cem Güneş
Gerçekedebiyat.com