Şeyh Bedreddin 602 yıl önce bugün idam edildi

Şeyh Bedreddin 602 yıl önce bugün idam edildi
10-12-2022

Çok şey yazıldı, çok şey söylendi hakkında… Konferanslar, anma günleri düzenlendi. Uzun uzun konuşuldu, anlatıldı alanlarda. Kitaplar, makaleler yazıldı adına… “Şeyh Bedreddin Neden İsyan Etti” sorusunun yanıtı arandı, durdu.

Bundan 602 yıl önce bir aralık ayında idam edilmişti. Aklımıza düştü, kısa bir özet sunalım istedik:

Babası Edirne’nin Simavne kasabasının kadısıydı. Varlıklı bir aileydiler. Bedreddin sosyal konumunun yarattığı ayrıcalıklara sahipti. Ciddi bir dinsel eğitim aldı. Sonucunda İslam hukukunun en büyük bilginlerinden birisi olarak anılacaktı.

Öğrencileri Börklüce Mustafa ile Torlak Kemal’in öncülük ettiği isyanda eşitlikçi bir toplum kurma mücadelesinin adımlarını atmışlardı. Özel mülkiyeti ortadan kaldırmak için yola çıkmışlardı. Bedreddin ve özellikle savaşım arkadaşı Börklüce Mustafa,  toprağın ve toprağın ürünü olan her şeyin bütün insanların ortak malı olduğunu söylüyordu. Yiyecek ve giyecek bir yana, binek hayvanlarından tarımsal aletlere kadar tüm malların ortak kullanılmasından yanaydı. Toplumdaki eşitsizliklerin ve adaletsizliğin her geçen gün derinleştiğini gözlemliyordu. Düzene başkaldırdı.

Kendisine “büyük din bilgini” sıfatını kazandıran bütün kitaplarını Nil Nehri’nin sularına atarak yok etti. O güne kadar kazandığı bütün servetinin tamamını yoksullara dağıttı.

Eşitsizliklerden kurtulmanın yegâne yolu olarak da toplumun isyan hakkını ve düzeni yıkma ihtiyacını ortaya koydu. Yeni bir insan ve yeni bir toplum yaratmayı hedefliyordu.

Amacı, dinin ölümden sonra vadettiği cenneti, yaşanan dünyada kurmak, insanları bu düşünce etrafında bir araya getirmekti. Aslında yapmak istediği dinsel bir ayaklanma değil, toplumcu bir mücadeleydi.

Osmanlı iktidarı ise, bunu isyan olarak kabul edip, güç kullanarak bastırma yoluna gitti. Börklüce Mustafa ve Torlak Kemal, beraberindeki yoldaşlarıyla birlikte yakalanarak öldürüldüler.

Şeyh Bedreddin için “kanı helal, malı haramdır” fetvası verildi. Ardından Aralık 1420’de Serez’in Bakırcılar Çarşısı’nda kurulan bir darağacında idam edildi.

Şeyh Bedreddin ilgisi, Nazım Hikmet’in “Simavna Kadısıoğlu Şeyh Bedreddin Destanı” adlı eseriyle Cumhuriyet döneminde de hız kazanarak günümüze kadar uzandı.

Şöyle diyordu Nazım Hikmet:

 

“Yağmur çiseliyor.

Gecenin geç ve yıldızsız bir

                                 saatidir.

Ve yağmurda ıslanan

yapraksız bir dalda sallanan

                              şeyhimin

çırılçıplak etidir.

Yağmur çiseliyor.

Serez çarşısı dilsiz,

Serez çarşısı kör.

Havada konuşmamanın,

görememenin kahrolası hüznü

Ve Serez çarşısı kapatmış

   elleriyle yüzünü.”

 

Selim Esen
Gerçekedebiyat.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?