
Olgun güz baharı ilk kara teslim olurken bir akşam vakti
günler flu oldu sanki
orta çağ ezgileri yankıdı tuvallerde
çok kimseler işitemedi onları, hiiç..
son yaz ve sonbahar bir gündüz düşüydü
dirençliydi ve aşkı yorgundu, biraz umutsuzdu
bir depresyon, kısa mutluluk
ve sert tepkili kalabalıktı ondan arta kalan resimler
bir de plaj fotografları vardı
dalgalar vardı ve terli tenler
umutlu çocuklar
kilise mezarlığının defterinde
yıkık mezar taşlarının kayıtları da vardı
ıslak eldivenler çıkarıldılar o gün
andızlar toplanmıyordu artık
ama ‘sonsuz dansımız’ sürüyordu
kurutulmuş ahududu şarabından yayılan tütsüsüydü o sanki
işte ben sonbaharların hep bu yanını sevdim
yaz resimlerine o masum bakışını
bir kotranın ahraz sevgisiyle
istenmeden terk edilişi
ve karada yaşadığı o soğuk konukluğu
günler sağır, günler ahraz, ezgiler sıra dışı şimdi DOST’UM
aşklar sisli ve sahipsizler
dişbudaklar sevecen de olsa
sevgililer deniz aşırı gurbetteler
buruklar
yorgunlar
kara teslimler
umutla
bekliyorlar h a l e n
kadehler sevecen
dalgalar karanlık ve belirsiz
ama biliyorlar!!!
sonbahar ilk kara teslim olsa da
hala çoookkk
sevesiye s e v i y o r l a r
Cem Güneş