
gel etme muharrem
bu günler de geçer
ben eski ben olurum
sen eski sen
gel etme muharrem
bu balon kıçlı dünyada
kimler geldi kimler geçti
saysan sonu gelmez
biz de bir gün
vesaire olacağız unutma
gel etme muharrem
eski günlerini anımsa
sefer tasıyla
yemek getirdiğini iş yerime
nasıl ıkılıp, sıkıldığını
bu dünya böyledir işte
ayıptır söylemesi
kâh taşak uzar muharrem
kâh .arak
anımsa o günleri anımsa
ben patron sen işçimdin
şimdi ben işsiz
sen patronsun
bu hayat böyle
iyi düşün muharrem
iyi düşün
yarın ne olacağın belli mi
gel etme muharrem
terk etmişti seni karın
fukaralıktan bıktığı için
ikna edip getirmiştim evine
o günkü sevincini anımsa
sarılıp ellerimi öpmüştün
sevinmiştim
mutlu oldunuz diye
işte böyle muharrem
bu cibilyeti bozuk dünyada
aslan da muhtaç olur fareye
gel etme muharrem
harçlık isterdin harçlık verirdim
araba isterdin araba
sünnetini düşün çocuklarının
süsleyip arabamı
şoförümü tesis etmiştim
yarısını ben çektim masrafın
unuttun mu muharrem unuttun mu
ekmek teknesi olduğumu elli haneye
hani der ya atalar
“bu dünya gel- geç hanıdır
bir kapıdan girer
diğerinden çıkarsın ” muharrem
şimdi kadınım hasta sana muhtacım
elinin tersiyle çeviriyorsun sen beni
çok görüyorsun borç vermeyi
elbet sana anlatamam acımı
“ateş düştüğü yeri yakar ”
dilerim seni yakmaz muharrem
beni yakan bu onmaz ateş
gel etme muharrem
kimler geçmedi bu gök altından
kâh aslanlar geçti kükredi
kâh eşekler pay-ı dar oldu zırladı
muharrem muharrem muharrem
göçüp giderken bu dünyadan
yanına çorap dahi almadı en zenginimiz
götürdü ise
insanlığını götürdü öbür tarafa
mutlu ol muharrem mutlu ol
dün toprağa gelin ettik karımı
şen olsun kara toprak şen olsun
sen ütüle hele paralarını
cıvata düşmesin çarkının dişlerine
ağzının tadı bozulmasın muharrem
gel etme muharrem
gerek var mı söylememe
en iyi otellerde yattım
en iyi yemekleri yedim
en iyi arabalara bindim
en iyi kadınla evlendim
adını duymadığın ülkeleri dolaştım
kazandım paranın en temizini
yani
yaşadım hayatın en iyisini muharrem
ama
asla nankörlük etmedim insanlara
kötülüğe iyilikle karşılık verdim
iyilik yaptım karşılık beklemeden
bunu
en iyi sen bilirsin muharrem
“her dağın bir yazı, bir kışı vardır ” (**)
mevsimler gelir geçer
dağ hep kalır muharrem
şimdilik yaz, bahardasın
yaşamadın zemheriyi
“düşen kalkar, kalkan yürür”
bu dem
böyle sürmez
yoksulluk adamlığı silmez
ben dağım
sen değilsin
sen karanlık bir vadisin
diğer adı uçurum olan
iyi ütüle paralarını muharrem
sonra kasaya istifle
kaykıl sandalyeye
seyret keyifle
fakat unutma
en büyük erdem insan olmaktır
gâh ağıt yaktırır
bu devran insana oğluna
gâh dümbelek, saz çaldırır
bu sözü
alacak defterine derkenar yaz
dünya dediğin bir toptur muharrem
bazen kale çizgisinden avuta
bazen kırk metreden goller attırır
neylersin eski dostum neylersin
benim ki avut oldu muharrem
muharrem muharrem muharrem
insanlık dediğin farklı bir şeydir
ne alınır, ne satılır parayla
ben cennette, cehenneme inanmam
ben insana inanırım
onlar da
gâhi cennet olur
gâhi cehennem
sen cehennemimsin
haydi git
“taş değmesin tekerine” muharrem
ŞİİRE EK:
yıllar yıllar geçti aradan
muharrem iflas eti borsada
ilk karısı terk etti onu
torun, torbalığına bakmadan
kaçıverdi zengin bir zibidiye
muharrem bu olayla yıkıldı
iflasını- miflasını unuttu
çıkıp şirketin en son katına
bıraktı sonsuzluğa kendini
aramayın muharrem’i bulamazsınız
sadece bu şiirde yaşar kendisi
geldi geçti o da
deyişiyle koca yunus’un
“bir yel esmiş gibi”
ah muharrem
ne çok şeyi yük etmiştin kendine
hayat dediğin hapsi bu
iştesi fazla olan
beş, on metre kefen bezi
yontulmuş bir kavağın sırtında
kara toprak olur son durağın
bilmem anladın mı muharrem
karşılığı ölümle ödenen
uzun vadeli bir borçtur hayat
tıpkı diğerleri gibi
sen de geldin
sen de geçtin
eğer yolun bir gün uğrarsa
kadınım, onurum, şanıma
zarife’me selam et
de ona
yanına gelmeye
can atıyor
elli yıllık yoldaşın
namı diğer
çopur ahmet
son iyiliğin bu olsun bari
selam söyle sultanıma muharrem
Mehmet Ercan
Gerçekedebiyat.com