1940’lı yılların Tango kralı olarak anılırdı. 50’li yıllarda izine rastlanamaz oldu. Kısa bir süre önce Amerika’da Chicago’da yaşadığı, 97 yaşında olduğu duyuldu.
Celal İnce’den söz ediyoruz…
Türkiye onu 1941 yılında Ankara Radyosu’nda yayınlanan bir konserde tanımıştı. Nihad Esengin’in şefliğinde Fehmi Ege’nin keman çaldığı konserde “Mehtaba Sitem” adlı tangoyu seslendirmişti. Ses getirmişti, beğenilmişti.
Ardından Ankara Radyosu’nda düzenli programlar yapmaya başladı. 1951 yılında Fuar’da Mogambo isimli gece kulübünde Erdoğan Çaplı ve Muvaffak Falay’la birlikte sahne aldı. İzmirlilerin gönlünü fethetti. İzleyen yıllarda İstanbul Radyosu’nda “Celal İnce’den Sevdiğiniz Şarkılar” programıyla adını duyurdu.
50’li yıllar gelip geçerken beyaz perdede görünmeye başladı. “İstanbul Çiçekleri” adlı filmde konuk sanatçı olarak bir şarkı söyledi. Ardından “Ahretten Gelen Adam” isimli komedi filminde oynadı.
Amerika’ya gitmek baştan beri en büyük düşüydü. Böylece 1955 yılında Yeni Dünya’ya ayak bastı. Chicago kentinde konservatuar okudu, Amerika’nın Sesi (Voice of America) radyosunda çalıştı. Arada Türkiye’ye geldi-gitti, konserler verdi. Repertuarına “Yesterday” ve “I Wait For you” parçalarını eklemişti. Amerikalılaşmıştı artık.
1950’li yıllarda Türk Amerikan ilişkilerini, Dostluk Şarkısı kadar çarpıcı anlatan bir başka örnek bulmak zordur. Bu plak 1954’teki İzmir Fuarı’nda ABD Pavyonunda ziyaretçilere parasız verildi. Ulaşılabilen her yere ücretsiz dağıtıldı. Dostluk Şarkısı (The Song of Friendship) plağının görsel olarak özen gösterilen ön yüzü iki ayrı kentin New York ve İstanbul’un görüntüsü ile süslenmişti. Arka yüzünde ise her iki ülkenin “hürriyet Savaşları”nda kahraman olmuş isimlerinin “hürriyet” konusundaki sözleri yer alıyordu
İşte o Dostluk Şarkısını Celal İnce seslendirilmişti:
Amerika, Amerika,
Türkler dünya durdukça,
Beraberdir seninle,
Hürriyet savaşında.
(Nakarat)…
Bu bir dostluk şarkısıdır,
Kardeşliğin yankısıdır,
Kore’de olduk kan kardeşi,
Sönmez bu dostluğun ateşi.
Azmimizdir hür yaşamak,
Dünyada sulhu sağlamak,
Dalgalanır hep bu uğurda,
İstiklal aşkı ruhumuzda.
(Nakarat)…
Senin New York’un,
Yükselir göklere,
Senin İstanbul’un,
Destandır dillere,
(Nakarat)…
Ankara ile Washington,
İzmir’in ile San Francisco’n,
Benzer derler birbirine,
Doyulmaz güzelliklerine.
O muhteşem beldelerin,
Pınarların nehirlerin,
Ünlü şelalen Niyagara,
Haykırır gücünü dünyaya.
(Nakarat)…
Senin New York’un,
Yükselir göklere,
Senin İstanbul’un,
Destandır dillere.
(Nakarat)…
Aradan 68 yıl geçti. Geldik 2022 yılına. “Amerika’nın dostluğu” ve “hürriyet savaşları” sorgulanırken aklımıza Dostluk Şarkısı ve Celal İnce düştü.
Her şey bir yana, biz yine de müzikte, müziğin evrenselliğinde kalalım...
Kaybolmuş insanlarını arayan bir müzikten daha hüzünlü ne olabilir ki!
Selim Esen
Gerçekedebiyat.com
