Hıncal Uluç yoğun bakımda

GÜMÜŞSUYU’NUN ÇAPKIN GÖZLERİ
- Bu şiir 1953 – 1958 İTÜ lüler içindir -

1. Kim bilir hangi dalgasında Haydarpaşa
bıyık altı bir gülümseme yakamozlu çalkantılarda
vapur mu kaçtı mendil mi düştü
tren pencerelerinde hüzün yüklü yüzler
bir Anadolu gelir bir Anadolu gider

Unuttum ilk nerede denizlendi ellerim
kime öpülendim kime sevilendim
belli değil ne izleri ne de gizleri

Ben oralardan geçmiştim belki

2.Zorba bir dalgakıran kesmiş maviyi
Kadıköy’de suların en sevişken yerinden
kan-ter içinde Laz Reis'in teknesi
köpükler anadan doğma çıplak
kanat kanada sesleri ıslak martılar

Nereden doğar İstanbul güneşi
bu gök göklerin kaçıncı göğü
huyu suyu rengi belli mi

Ben oralardan geçmiştim belki

3. Kanatsız anılar konar iskelenin dubalarına
boy boy minareler bir büyür bir küçülür
az biraz üzgün az biraz küskün evine
erkenci oltacılar dikilmiş Köprü boyunca
suların gülümsemesi başka fırdöndü balıklar başka

Alınlarında yer yer yaralı sevda izleri
söylese bir türlü sussa zonklar içleri
akşama karışır karanlığa bütün dertleri

Ben oralardan geçmiştim belki

4. Florya Plajının saçları topuğunda on yediliği
on sekizinde İstanbul’un üçüncü güzeli
Kasımpaşa’dan Yeşilçam’ın en pahalı vamplığına
gazinoların allı pullu dansözü Leyla Sayar
okunur üflenir örtünür Ermiş-Abla dualarında

Yuvarlak taşlı sokağın her yüzü başka dilli
kimi gülümlük kimi keskin bıçak sırtı
akşam güneşi günün en belalı vakti

Ben oralardan geçmiştim belki

5. Havada makamı yitik bulutlar
lodosu hırçın saçları yağmurlu
kıyıları sustalı zıpkın yemiş bir sevi
dalgalarda yırtmaçlı notalar oynaştıkça
Ada yolcuları başlar beynamaz şarkılara

Bir sırdır kimin sıcağı kimde
kim demir atar çalkantılı bakışlara
ilk öpüşten başlar Azazil yeminleri

Ben oralardan geçmiştim belki

6. Sorgulamalarda hangi yürek içli hangisi dertli
aldırmaz olmuş ağıtlara vapur düdükleri
yüzlerin yarısı perdeli yarısı düş yorgunu
vurgun yemiş levanten öpülü Galata Köprüsü
her selama aldırmaz Yeni Cami’nin güvercinleri

Vaftiz dualı Haliç vapurları dul kadın dudaklı
tükenmiş mumları Balat’ın yedili şamdanlarda
tütsü kokulu bir ezan Eyüb Sultan’ın minaresi

Ben oralardan geçmiştim belki

7. Nerde istavrozu iki meme arasında
sek-sek yürüyüşlü Rum dilberi Aleksandra
gözlerinde Tarlabaşı'nın en kara sevileri
Celal İnce söylüyor tangolu gecelerde
anason kokulu bir şarkı Toma'nın meyhanesi

Kim çeker denizin kahrını vapurlar kadar
öp öpe yosma kalçalı çıplak dalgalar
gizler maviş sevgenliğini Kızkulesi

Ben oralardan geçmiştim belki

8. Tükenmez bir telaş aylak ayaklarda
kaç yaşında Abanoz Sokağı’nın açık karnı
kaç yaşında unutmuştu kanlı aşkını
karakolluk ayyaş naraları loş köşelerde
yürüyüşleri yalpalı ökçeleri basılı ille de

Bir kadın neyi saklar aynasında
günden güne eskiyen yüzünden başka
hele yalnızlığa düşmüşse çiçeği

Ben oralardan geçmiştim belki

9. Boğaz’ın en alımlı günleri mayısın ortaları
Amfinin cam kenarı erkencilerin tekelinde
ne yaklaşan sınavlar kimsenin umurunda
ne de Kristal’in kıvrak dansözü Nana
lal olmuş Dolmabahçe’nin Saat-Kulesi

Birazdan çıkar Benli Belkız
Gümüşsuyu’nun en afili kadını
Ataç Kitabevi önünde voltalarda dikizcileri

Ben oralardan geçmiştim belki

10. Yüz vermez Beyoğlu alıcısını sevmezse
bir kâbustu cicili bicili mağazaların yağması
kendi kendine kesildi Rumcanın ıslıklı S’lerl
ne Baba Hristaki’nin meyhanesi ne de Topalaki
ara da bul şimdi o rengarenk mozaikleri

Emirgan’da inceden bir nargile şarhoşluğu
nereye baksan yalılar şeşbeş gülüşlü
son otobüs de kaçınca başlar tabanvay çilesi

Ben oralardan geçmiştim belki

11. Kimin umurunda Galata Kulesi
mazgal delikleri afyonlu uykularda
Ceneviz artığı soluğu klrli mi kinli mi
kaçamak öpüşlerde sevili mi yoksa
kaçıncı seferinde şimdi Kaptan-ı derya

Ne Bizans ne de Osmanlı her yan başka telli
Şıpsevdi birer gözaltı yaşam resimleri
taşınır zamandan zamana saklı gizli

Ben oralardan geçmiştim belki

Sabahattin YALKIN